Pilav üstü "az döner" misali... Nedir bu "destek pazarlığı" abicim? Millet boğazına kadar batmış. Adam'ı getirmişler. Adam elimizden tutsun da pisliğin içinden çıkarsın diyerek millet ümit ile bekliyor.
Bu sırada "tuzu kuru"lar desteklesek mi, desteklemesek mi, az mı desteklesek, çok mu desteklesek, iki ay mı desteklesek, üç ay mı desteklesek, ayağımıza kadar gelsin de, sonra mı desteklesek, otelinde görsek de sonra mı desteklesek "mavrası"na girmiş!.. Abicim bunlar desteklese n'olur, desteklemese n'olur?" İş ki, kösteklemesinler... Yavuu... Bırak da adam elinden tutup milleti pisliğin içinden çıkarsın... Desteklemeyip ne yapacaksın?
Taksim - Sarıyer dolmuşlarının bazıları sabahları Yeniköy'de sıraya girerek, motorla Beykoz'dan Yeniköy'e geçen yolcuları alır. Dün sabah sıranın başındaki dolmuşa girdim. İlk yolcu benim. Şoförün yanındaki koltuğa oturdum. Gazeteyi açtım. Gazeteyi açar açmaz, dolmuşun şoförü "patladı"... Söz arasına girme fırsatı vermeden "pilav üstü az destek" tiradını okudu.
Bu sırada minibüs doldu. Yola çıktık... Gazeteyi katladım... "İyi de siz şahsen siz destekliyor musunuz?" diye sordum... "Abicim anlatamadım galiba, desteklesem ne olur, desteklemesem ne olur? Ben vatandaş Ahmet Efendiyim. Ben batmışım. Beni bataktan çıkaracak olanı bekliyorum.
Beni batıranlar baktılar ki bataktan çıkaramayacaklar, birini bulup getirdiler... Getirdikleri adamı destekleyecek olan onlar... Onlar köstek olursa benim desteğim ne işe yarar ki?"
Arka sıradaki yolcu söylenmeye başladı... "Beyim o destek verecek, bu destek verecek diye beklerken vakit geçiyor... Bizde her şey sıcağı sıcağına olur. Kim ne yapacak ise, hemen yapmalı... Zaman geçerse hiçbir şey yapamaz..."
Bir başka yolcu "Ne bataktan çıkması beyim... Gün geçtikçe daha fazla batağa saplıyorlar halkı... Dün Hazine yüzde 193 faizle borçlandı. Bu demek ki, banka benim krediye yüzde 200 faiz bindirecek... Ben yüzde 200 faiz ile kereste alarak, yapacağım mobilyayı kime satarım. Yüzde 200 banka faizi ile üretim olur mu?"
Orta yaşın üzerindeki hanım yolcu atıldı "Acaba bankalar repoya ödedikleri faizi de artırır mı? Repo faizlerini düşürdüler. Bizim para eriyor."
Mobilya üreticisi olduğu konuşmasından belli olan yolcu hanım yolcuyu cevapladı: "Halkı kurtaracak yerde, bankaları kurtarıyorlar bunlar... Bankalar repoya, mevduata az faiz ödeyecek, buradan aldığı parayı Hazine'ye yüksek faiz ile satacak. Böylece kurtulacak. Ama bankalar kurtulacak derken üretici batacak. Bu banka faizi ile kim üretim yapar? Üretim yapan enayidir."
Dolmuşta konuşmalar kızıştı... Daha başka şeyler de konuşuldu. Bir kısmını duyamadım. Duyduklarımın bir kısmını anlayamadım. Taksim'e geldik. Dolmuştan inerken şoför arkamdan "Abicim bi dakka... Sen destekliyor musun bunları?" diyerek sual eylemez mi? Acaba ciddi mi idi? Yoksa benimle dalga mı geçiyordu? Bir şey söylemeden uzaklaştım.