İstanbul'da Beyoğlu'nda, Galatasaray Lisesi ile Yapı Kredi binası arasından aşağıya doğru inen yolun adı Yeni Çarşı Caddesi'dir. O cadde Galatasaray Lisesi binasının arka duvarına doğru kıvrılır. Hayriye Caddesi adını alır. Duvarın dibinde kocaman bir otopark arsası vardır. Arsanın karşısındaki sıradaki apartmanlar eski binalardır. Arsanın öbür ucundaki 7 numaralı beş katlı bina 1870 yılında bir İtalyan mimarın yaptığı nefis bir apartmandır. Apelyan ailesinin inşa ettirdiği apartmanın adı "Apel Apartmanı"dır.
Bu apartmanın altında Kayserili Armenak Usta'nın marangoz dükkanı vardı. Soyadı "Marangoz" olan Armenak Usta, İstanbul'un en babayiğit mobilya ustalarından biriydi. Eski mobilyaları yenilemede de üstüne yoktu. Armenak Usta şimdilerde seksenine yaklaştı. İşi bıraktı. Karısı Armen Hanım ile emekliliğin tadını çıkarıyor.
Armenak Usta'nın Apel Apartmanı'ndaki eski marangoz dükkanını ve bir üst katını, Ankara'dan İstanbul'a göç eden Nuran Terzioğlu Hanım, bir sanat merkezine dönüştürdü. Nuran Terzioğlu sanat merkezine, tarihi binanın adını verdi: Apel Sanat Galerisi dedi.
Apel Galerisi'nde bugünlerde iki Amerikalı sanatçının Stephanie Rose Hanım ile Randall Schmit Bey'in resimleri sergileniyor.
Rose ve Schmit
Stephanie Rose, Amerika'da, New York'ta yaşayan bir hanım ressam. 1974 yılından bu yana açtığı sergilerle ismini duyuran Rose birçok yüksekokulda sanat eğitmenliği yapmış. Halen New York'taki ünlü Parson School of Design'da öğretim üyesi.
Rose, bazı eserleri Yapı Kredi Yayınları olarak bastırılan yazar ve şair John Ash ile 1998 yılında Anadolu'yu dolaşmış. Yunan, Roma ve Bizans kalıntılarını fotoğraflamış. Sonra bu fotoğraflardan seçtiklerinin etrafını yağlıboya ile renklendirmiş. Tabloları tarih, şekil ve renk armonisi ve bütünlüğü içinde insanı büyülüyor.
Rose'un resimleri "Anatolia Redux" (Anadolu - Yeniden) başlığı ile sergileniyor.
Rendal Schmit'in sergisinin başlığı ise "Artificial Corridor" (Yapay Koridor). Rendal, geçmişten bugüne ve bugünden geleceğe mekan karmaşasını, film kareleri şeklinde kağıda oturtuyor. Kolaj türü çalışmalarını yağlıboya ile renklendiriyor. Randel, New York, New Orleans ve Florida'da on beşe yakın kişisel sergi açmış. Metropolitan Müzesi dahil çok sayıda ünlü müzede resmi bulunuyor. 1982 yılından bu yana misafir konuşmacı ve eleştirmen olarak New York'taki sanat okullarının eğitimine katkıda bulunuyor.
Amerika'dan gelen ve farklı türde resim yapan bu iki sanatçının eserlerini görmenizi tavsiye ediyorum. Hoşunuza gidecek.
Jale Yılmabaşar
Jale Yılmabaşar seramik sanatçısı olarak ünlendi, şimdi kendini resme verdi... Horoz çizdi boyadı... Horoz çizdi boyadı... Şimdi Hitit idollerini çiziyor. Boyuyor.
İstanbul'da Taksim'de Atatürk Kültür Merkezi'ndeki sergisinde yüz elli dolayında büyük boy resmi sergileniyor. Jale Yılmabaşar, hayatı "sanat olan" bir zarif hanım. Resimleri kadar kendi de renkli...
Türkiye'de ve yurtdışında atölyeleri var. Türkiye'de ve dışarıda seramik ve resim yapıyor, sergiler açıyor. Seramik ve resim için yaşıyor. Beylerbeyi'ndeki atölyesini görebilen şanslılardan biriyim. Atölyeyi görünce insan duvara asılan bir seramik panonun veya yağlıboya tablonun gerisindeki "emeği" de anlıyor. Sanatı destekleyen emeğin büyüklüğünü fark edebiliyor.
Jale Yılmabaşar yurtdışında yaptığı, sergilediği büyük boy resimleri yüklenip, İstanbul'a taşımış. Konya'nın güneybatısındaki Çatalhöyük'teki kazılarda ortaya çıkarılan Hitit idollerinin esintilerini resmettiği tabloları renk ve şekil cümbüşü ile insanı coşturuyor.
7 Ekim'e kadar açık kalacak sergiyi sayın okuyucularıma tavsiye ederim.
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr