Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçen yıl 36.4 milyar m3 doğalgaz ithal ettik. Bunun 23 milyar m3’ünü Rusya’dan, 6 milyar m3’ünü İran’dan aldık. Toplam ithalatta Rusya’nın payı yüzde 63, İran’ın payı yüzde 16, iki ülkenin toplam payı yüzde 79 oranında. Kalan gazın 1.2 milyar m3’ü Azeri gazı. Ve de Cezayir ile Nijerya’dan gemiyle taşınan sıvı gaz.
Bırakınız diğer ticari ilişkilerimizi, sadece doğalgaz kaynaklarına bağımlılığımız nedeniyle Rusya ve İran ile iyi ilişkiler içinde olmaya mecburuz.
Geliniz görünüz ki ABD bu iki ülkeden de doğalgaz almamıza sıcak bakmıyor. ABD’nin Rusya politikası “gergin”, İran politikası “keskin”. ABD’yi gücendirmek de işimize gelmez ama, ABD’yi gücendireceğiz diyerek bu iki önemli komşuyla kanlı bıçaklı olmak da bize yarar sağlamaz. Zarar getirir. 

Başbakan iyi iş yaptı
Başbakan’ın Rusya’ya beklenmedik gezisi, Cumhurbaşkanı’nın tartışmalı İran Cumhurbaşkanı daveti “bu pencereden değerlendirildiğinde” olumlu gelişmelerdir.
Başbakan’ın kısa sürede randevu alması, Moskova’da hem Cumhurbaşkanı Medvedev hem Putin ile görüşmesi önemlidir. Şunun için önemlidir. Uzun süredir Rusya ile Türkiye ilişkileri pek iyi değildi. Putin’in gücenikliğinden söz ediliyordu. Gürcistan olaylarına Türkiye’nin adının karıştırılmasıyla ilişkilerin daha da kötü hale gelmesinden korkuluyordu. 

İlişki tazeleniyor
Ümit edilir ki, Başbakan’ın Rusya Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile “tazelediği” ilişkiler sadece doğalgaz ticaretinin tehlikeye girmemesine değil, Rusya’ya yönelik ihracatın ve de Rusya’da iş yapan Türklerin işlerinin aksamamasına yardımcı olur.
Gelelim İran Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziyaretine. İran doğalgaz ve petrol rezervi bakımından bölgemizde ikinci sırada büyük bir ülke. İran, bu bölgenin “sonradan olma değil, tarihten doğma” bir ülkesi. Rejimi ne olursa olsun. ABD ve İsrail ile ilişkileri ne olursa olsun İran ile ilişkileri kesemeyiz. İran Anadolu’nun tarihi ticaret yolu üzerindedir.
Ama şunu kabul edelim. İran ile ekonomik ilişkiler başlar, sonuçlandırılamaz. Sonuçlanan ilişkilerin de her zaman aksaması mümkündür. Örnek: İran ile yıllık 10 milyar m3’lük gaz alım anlaşmamız var. Geçen yıl 6 milyar m3 gazı zor aldık. Birkaç kez de gazı kestiler. 

Cumhurbaşkanı da...
Biz 1965’lerden, Şah zamanından beri bazı ortak projelere niyetlendik. Ama bir türlü bu projeler gerçekleşemedi. Şimdilerde en önemli proje, İran gaz ve petrolünün Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması projesidir.
ABD’nin istemediği bu projeye finansman bulmak ve gerçekleştirmek şimdilik imkânsız. Olabilecek projelerden, rafta bekleyen en önemli proje İran-Türk ortaklığıyla, doğalgazdan elektrik üretmek amacıyla Türkiye’de 1, İran’da 2 santral kurulmasını hedef alan projedir. Gerçekleşmesi zor bir diğer proje, İran demiryolu bağlantısının Van Gölü’nün kuzeyinden döşenecek 200 km’lik bir hat ile işlerliğe kavuşturulmasıdır.
İran Cumhurbaşkanı’nın bu gezisinde yıllık 10 milyar m3 doğalgaz anlaşmasının aksamadan işlemesi konusunda alınabilecek bir “söz” ve de ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusunda sağlanabilecek destek önem taşımaktadır. Ekonomi alanında başkaca bir gelişme şimdilik mümkün görülmemektedir.