"Yetiştik çünkü biz..." başlığını taşıyan belgeselde, tarihi, ekonomik, sosyal ve politik oluşum içinde Mülkiye'nin gelişimi ve Mülkiyelilerin neler yaptıkları anlatılıyor.Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi'nin düzenlediği gösterimde Akatlar Mustafa Kemal Kültür Merkezi salonunu dolduran İstanbul'daki Mülkiyeliler, belgeselin 40 dakikalık ikinci bölümünü izledi.Bu bölüm 1945-1960 yılları arasında ülkede olan biteni ve de ülkede olan bitenler çerçevesinde Mülkiye'yi, Mülkiyelilerin gelişmeleri nasıl etkilediklerini, gelişmelerden nasıl etkilendiklerini anlatıyor.1960'lara doğru ortada fol yok yumurta yok iken, Başbakan Menderes oy çoğunluğuna güvenerek sokağı, üniversiteyi, Mülkiyelileri, gençleri karşısına almıştı. Can Dündar'ın hazırladığı "Mülkiye Belgeseli"ni "geçmişten ders almak için" politikacılar mutlaka izlemelidir. Belgesel dört bölüm halinde CNN Türk'te yayımlanacak. İlk bölümü 26 Şubat Pazar akşamı 23.00'te yayımlanıyor. Belgeselde, dokümanter filmlerden aktarmalarla, Menderes'in oy çoğunluğuna güvenerek ve de "tek adam" olarak nasıl kimseyi dinlemeden "rüzgâr ekmeye başladığı" hatırlatılıyor.Menderes önce sokak hareketlerini küçümsüyor, "N'olmuş yani, İstanbul'da ve Ankara'da üç beş adam sokakta yürümüş ise?" diyor... Sonra üniversitelere savaş açıyor. İktidara yaranmak için her yapılanı övenleri ve de iktidarın yanlışlarının artmasına yol açanları "Nabza göre şerbet vermeyin" diye uyaran Mülkiye Dekanı Turan Feyzioğlu görevden alınıyor. Polis ve asker Mülkiye binasını kurşunluyor. Fakülte işgal ediliyor. Menderes bu yaptıklarını milletvekillerine anlatırken TBMM'de, parti meclisinde bolca alkış alıyor. Hiçbir milletvekili uyarıda bulunmuyor. Uyarıda bulunma cesaretini gösteremiyor. Menderes, 2 Mayıs 1960 tarihinde DP grubunda milletvekillerine, "Mülkiye'yi okula dönüştürüp Konya'ya taşıyacağını, Ankara'daki binasını da yıktıracağını" söylediğinde, parti milletvekilleri onu gene alkışlıyor... 5 Mayıs 1960 tarihinde Kızılay'da halkın ve gençlerin tepkisini umursamıyor... Tarihten ders alalım İktidara gelenler ülkeyi iyi yönetemediklerinde sinirleri zayıflıyor. "Esmaye" (rüzgâr ekmeye) başlıyor... Rüzgâr ekenler, sonra fırtına biçiyor. İşin kötüsü fırtınadan sadece politikacılar zarar görmüyor. Fırtına ülkeyi kasıp kavurduğu için esas faturayı halk ödüyor.Görülüyor ki, iktidar olmak ile yönetebilmek farklı şeyler. Politikacı ne kadar oy çoğunluğu ile iktidara gelir ise gelsin "yönetim" çok önemli.Mülkiyeliler Birliği Başkanı Ali Çolak'ın çabası, Dekan Prof. Dr. Celal Göle'nin desteği ve de çok küçük bir bütçesiyle Can Dündar'ın hazırladığı belgesel çok etkileyici olmuş. Mülkiyeliler nasıl olsa izler de, esas izlemesi gerekenler politikacılar... Biz yakın geçmişi bile çok çabuk unutuyoruz. Politikacılar bu belgeseli izler ise, "yönetimsizliğin" ve "yönetememekten kaynaklanan hırçınlığın" ne sonuçlar vereceğini, Mülkiye'nin nasıl bir "ocak" olduğunu, Mülkiyelilerin "vatan-millet" sevgisini belki anlarlar... guras@milliyet.com.tr Yönetemeyen sinirleniyor