Bugün Sabancı Holding toplantı salonunda Sakıp Sabancı’nın ölümünün 10’uncu yılı nedeniyle bir anma toplantısı yapılıyor.
Sakıp Sabancı, “gerçek sanayici”nin ve “vergisini ödeyen sanayicinin” farkını halka anlatan, kötü imajlı ‘fabrikatör’ ve ‘vurguncu-kaçakçı’ zengin imajını değiştiren işadamıdır.
Sakıp Sabancı’nın başarısının ardındaki en büyük güç, halk ile diyalog kurmadaki başarısı ve halka her zaman yakın olması idi.
Halk, Sakıp Sabancı’yı köyden İstanbul’a göçtükten sonra hasbelkader zengin olmuş, köyünü ve çıktığı çevreyi unutmuş biri olarak görmedi.
Halk onu, kendinden biri, kendini bırakmayan, kendi diliyle konuşan, her konuyu açıklıkla anlatan biri olarak sevdi.
Sakıp Sabancı en ciddi sorunları bile anlatırken somurtmadı, güldü. Karamsar olmadı, ümit dağıttı.
Sakıp Sabancı, Sabancı Holding’i Adana’dan İstanbul’a 1974 yılında taşıdı. Türk kamuoyu Sakıp Sabancı’yı sonraki yıllarda tanıdı, sevdi.
Sakıp Sabancı işyerini Adana’dan İstanbul’a taşımaya karar verdiğinde bu kararını duyurmak amacıyla ziyarete gittiği, o zamanlarda İstanbul Sanayi Odası Başkanı olan Behçet Osmanağaoğlu’nun kendisini kararından caydırmak için söylediklerini anlatırdı.
Kısa sürede başarı önemliDeneyimli işadamı Behçet Osmanağaoğlu, “Evladım Sakıp” demiş. “İstanbul Bizans’ın merkezidir. Burada Bizans oyunu çoktur. Buraya senden önce senin gibi daha niceleri geldi.
Yaşlı Bizans’ın dişleri arasında
kayboldu gitti. Sen de saf ve bakir bir Anadolu çocuğusun. Adana’da babanın başladığı işleri devam ettir. İstanbul’a sakın gelme. Burada üç günde
yok olur gidersin...”
Sakıp Sabancı anlatırdı: “Behçet Bey’in söylediklerini ciddiye aldım. Ve İstanbul’da yok olmayacağımı ispat etmek için elimden geleni yaptım.”
Sakıp Sabancı, İstanbul’da yok olmadı. Kısa sürede, Türk sanayinin öncüsü olan iki deneyimli sanayici Vehbi Koç ve Nejat Eczacıbaşı’nın yanında yer alma başarısını gösterdi.
14 kitabı bulunuyorVehbi Koç, 29 Aralık 1983 tarihinde Sakıp Sabancı’ya gönderdiği bir mektupta şunları yazmıştı:
“Atmış senelik iş hayatımda çeşitli devirleri yaşadım, birçok işadamları tanıdım; fakat sizin gibi işlerine hakim, sosyal faaliyetlerini de ihmal etmeyen, artistlere taş çıkartacak kadar esprili bir işadamına rasgelmedim.
İşadamı vardır, kendilerini dev aynasında görürler.
İşadamı vardır, sosyal hayata dalmışlar, işlerini ihmal ederler.
İşadamı vardır, birdenbire yükselmek hevesine düşmüşlerdir. Kısa zamanda ikindi güneşi gibi sönüp gitmişlerdir.
Siz bir taraftan sosyal hayata ehemmiyet veriyorsunuz ve hemen her gün basında kendinizden bahsettiriyorsunuz; diğer taraftan da işlerinize o kadar hakimsiniz ki; bugün firmanızı Türkiye’de en üst seviyeye çıkardınız.
Atalarımızın deyimi ile ‘anaların kundağına sığmayan’ bir işadamısınız. İş hayatında daima muvaffak oldunuz”
Sakıp Sabancı’nın bir farkı da hayatı boyunca deneyimlerini, görüş ve önerilerini kağıda dökmesidir. Farklı konularda 14 kitabı yayınlandı. Bu kitaplar gelecek kuşaklar için önemli belgelerdir.