Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İşçimizin, emeklimizin ücretine yapılacak ufak zamlar ile bunların durumunu düzeltmeye imkan yok ama, hükümet bu ufak zamları yaparken bile zorlanıyor.Çünkü "ufak - ufacık" bir zam bile hükümetin önüne büyük fatura koyuyor.Yapılan açıklamalar doğru ise, "asgari ücret zammı"nın hükümete getirdiği yük 1.4 katrilyon lira. Emekli zammının yükü 2.6 katrilyon lira. Hükümet yıl içinde yaklaşık 4.0 katrilyon lira ek ödeme yapmak zorunda.Almadan vermek Tanrıya mahsustur. Hükümet bir yerlerden alacak ki, işçiye, emekliye versin.Hükümet nereden alabilir? Nasıl para bulabilir? Merkez Bankasının para matbaasını çalıştırır. Banknot bastırır. Bu para ile ödeme yapar... İyi de, bu enflasyonu tekrar tırmandırmak demektir. İstikrar programından vazgeçmek demektir. Hükümet bunu yapamaz.2004 yılının 150 katrilyon liralık bütçesindeki ödeneklerden kısıntı yapar... İyi de, bütçede kısılacak ödenek yok. Bütçe ödeneklerinin yüzde 32si personel harcamasına, yüzde 66sı faiz ödemesine, yüzde 25i (Emekli Sandığına, Bağ - Kura, SSKya, tarım desteklemesine gidecek) transfer harcamalarına ayrılmış. Cari harcamalara ayrılan 13 katrilyon liradan 4 katrilyon lira kesilir ise devlet çarkı durur. Yatırıma ayrılan 7 katrilyon liradan 4 katrilyon lira kesilir ise, bırakınız duble yol yapmayı, tüm işler durur.Devlet 4 katrilyon liralık bono satar. Borçlanarak zamları öder... İyi de, o zaman istikrar programı, faiz dışı fazla konularında bugüne kadar ödenen faturalar boşa gider. Bu tabloda kalıyor tek bir çare: Ek vergi getirerek 4 katrilyon lirayı halktan toplamak...Bizim vergi sistemimiz o kadar çarpık hale geldi ki, gelirden ve servetten vergi alınamıyor. Kısa sürede vergi toplamanın tek yolu harcamaların üzerindeki vergiyi artırmaktır.Harcama vergisi nedir? Halkımızın ekmek, soğan, maydonoz satın alırken, tüpgaz yakarken, dolmuşa binerken ödediği vergidir. Bu vergi en çok kimi ezer? Alt gelir grubundakileri, işçileri ve emeklileri...Hükümet bugün ne söyler ise söylesin, yıl içinde tüketim üzerindeki vergileri artırmaya mecbur olacaktır. Başka türlü ek kaynak yaratamaz.Bunun anlamı, bugün işçiye ve emekliye "sapı ile verilenin kaşık ile geri alınacağıdır."Bunları neyin ne olduğunu ve ne olacağını anlatmak için yazıyorum. Hükümetin asgari ücrete ve emeklilere yaptığı zammı eleştirmiyorum... "İktisatçı olarak" zararını bilsem de, "insan olarak" bu zamları ben de yapardım... Ben de yapardım da... Sonra da çaresizlikten tüketicinin sırtına yeni vergileri bindirmek zorunda kalırdım... guras@milliyet.com.tr İşçimizi - hele hele asgari ücretle çalışan işçimizi - ve de SSK ve Bağ - Kur emeklilerimizi önce enflasyon ezdi. Şimdilerde de istikrar tedbirleri uygulaması üzüyor.