Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Eda Karaytuğ, Adanalı. Liseden sonra 4 yıl Adana Belediye Konservatuvarı'nda Türk Müziği eğitimi görmüş. Elazığ Devlet Klasik Müziği Korusu'nda. Geçici görev ile İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu'nda söylüyor. İnce, uzun boylu, duruşu, oturuşu "edeb"li, zarif bir hanım. Fatine Talay'ın güftesini Zeki Arif Ataergin'in bestesini duygulu sesi ile okuyor:
"Bir nigah et kahrile sen bakma Allah aşkına
Sarı giyme, bir daha gül takma Allah aşkına
Kimseyi gönlün misali yakma Allah aşkına
Sarı giyme, bir daha gül takma Allah aşkına."
Vakit, "bahar vakti" ise, sizin de "içinizde biraz ateş var ise", bu güftenin sözlerini duyup, bu şarkının bestesini dinleyip heyecanlanmayınız da göreyim sizi sayın okuyucularım!..
Ayşe Nur Özpekel eczacılık eğitim görmüş. Ama Türk Müziği'ne merak salmış. Solfej öğrenmiş. Usul öğrenmiş. Güzel bir ses ile duyarak İhsan Bey'in güftesini yazdığı Yesari Asım Arsoy'un "sultani yegah" şarkısını okuyor:
"Şen gözlerinin nurunu içtim o akşam
Bir kerrecik olsun seni ağuşuma alsam
Hicrinle beis yok, yine ateşlere yansam
Bir kerrecik olsun seni ağuşuma alsam."
Ayşe Nur Özpekel, Yesari Asım hayranı. Yanında taşıdığı kitabı gösteriyor. Kitaptaki bilgiler konuya yabancı olanları şaşırtıyor. Yesari Asım 1896 - 1992 yılları arasında yaşamış. Bilinen 232 şarkısı, 8 saz eseri var. Çok yaygın söylenen "sultaniyegah" şarkı "Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkardık" şarkısının güftesi ve bestesi de Yesari Asım'ın.
Yaylı tamburda Fahreddin Çimenli, kemanda Kemal Caba, udda Osman Nuri Özpekel, kanunda Göksel Baktagir, defte Mehmet Güntekin, ses düzeni olmadan, doğal seslerle nefis bir müzik yapıyor.
Klasik müziğin seçme şarkılarını Adnan Mungan, Doğan Dikmen, Ufuk Caba, Emel ve Mehmet Güntekin "usul içinde" seslendiriyor.
Dostum Mehmet Barlas sayesinde nefis bir konser dinleme şansına sahip oldum.
Dinlediğim sanatçılar İstanbul Devlet Türk Müziği Korosu üyeleri imiş.
İstanbul Devlet Türk Müziği Korosu'nun faaliyetlerinden habersiz olduğum için kendimden utandım. Topluluk 1976 yılından bu yana her pazar sabahı 11.30'da halka konser verirmiş. Şimdilerde Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konserlerin bileti 700 bin lira imiş. Önce Münir Nurettin'in daha sonra Nevzad Atlığ'ın şeflik yaptığı topluluğun yeni şefi Ender Ergun ile tanıştım. Kendini Türk Müziği'ne adamış bir sanatçı.
Kültür Bakanlığı'na bağlı olarak Türkiye'nin değişik şehirlerinde 18 devlet korosu ve topluluğu konser veriyormuş. Bunlar içinde 24 yıldır her pazar aksatmadan konser vereni İstanbul Devlet Türk Müziği Korosu imiş. Koroda 70 müzik ve ses sanatçısı varmış. İstanbul'da Türk Müziği Topluluğu yanında, Necdet Yaşar'ın yönetiminde 30 kişilik bir Türk Müziği Topluluğu, Ahmet Özhan'ın yönetiminde 20 kişilik Tarihi Türk Müziği Topluluğu, 30 sanatçıdan oluşan bir Türk Tasavvuf Musikisi ve Mehter Topluluğu ve Yavuz Top'un yönetiminde 15 kişilik bir Devlet Halk Müziği Korosu varmış.
Ben Türk müziğini çok severim.... Ama (kusura bakmayınız) Bülent Ersoy'un söylediği şekli ile değil de, "usulüne uygun" söylendiği şekli ile ve de "bağırtısız, şangırtısız, edepli" olanını severim.
Böyle merakı olan sayın okuyucularıma Devlet Klasik Türk Müziği Korosu konserlerini tavsiye edeceğim... Öğrendiğime göre konserler banda alınıyor ve isteyenlere satılıyormuş.