İnsanların servetinin değeri "şu veya bu neden ile" yükselirken, insanlar gelirlerinin daha büyük kısmını harcıyor. Servetin değerinin düştüğü dönemlerde insanlar gelirlerinin daha büyük kısmını tasarrufa yöneltiyor. Tüketimi kısıyor.Buna "wealth effect" (servet etkisi) deniliyor. İşte o zaman iç talep düşüyor. ABD ekonomisinde iç talep düşmesi durgunluk, işsizlik demek. Bunu önlemek için de hükümet halkın eksilen harcamasını karşılayacak ölçüde piyasaya para akıtmak için korkmadan bütçeyi açıyor.Şimdi gelelim Türkiyedeki duruma.Bizde halkın birikimleri (1) Dövizde. (2) Türk lirası banka mevduatında. (3) Gayrimenkulde. (4) Çok azı da borsada.Kriz oldu. (1) Döviz fiyatları artmıyor, azalıyor. Dövizdeki servet küçülüyor. (2) Türk lirası repo ve mevduat faizleri azaldı. Banka mevduatı eskisi kadar önemsenmiyor. (3) Gayrimenkul satılmıyor. (4) Küçük oyuncular borsaya güvenemiyor.Açık anlatımıyla halk, "servet etkisi"nin altında, "fakirleşme korkusu"na kapıldı.Halkın bir kısmının geliri azaldı, bir kısmı işini kaybetti ama geliri azalmayanlar da "fakirleşme korkusu" etkisinde tüketime giden harcamayı kesti. 100 liranın 80ini harcayan, 60 lirasını harcamaya başladı.Halbuki 100 dolar birikimi olanın gene 100 doları var. Bankada 5 milyar TLsi olanın gene 5 milyar TLsi var. 100 lot Arçelik hissesi olanın gene 100 lot Arçelik hissesi var. Bir dairesi olanın dairesi yerinde duruyor. Bunları hemen satarak nakde çevirme ihtiyacı ve niyeti yok. Ama bu yatırımların değerinin azalması onu paniğe sevk ediyor. İşte servet etkisi / fakirleşme paniği denilen şey bu... İşte bu gelişme aynı gelir seviyesinde tüketimin düşmesine iç piyasanın daralmasına yol açıyor.Bu durumda normal olarak hükümetlerin görevi halkın kıstığı harcamaları kamu harcamasını artırarak dengelemek. Ama bizde bunun tam tersi yapılıyor. Merkez Bankası enflasyonu aşağıya çekmek hedefi doğrultusunda parayı kısıyor. Hükümet IMFye verdiği söz doğrultusunda faiz dışı fazla ayırmak için harcamaları kısıyor.Halk harcamayı kısıyor, hükümet harcamayı kısıyor, sonuçta iç talep büyüyemiyor. İç talep büyüyemeyince üretim artışı sadece ihracata bağlı kalıyor. İşsizlik azalmıyor. Ekonomi canlanamıyor. guras@milliyet.com.tr 11Eylül olaylarından sonra ABD borsalarındaki hisseler değer kaybetti. ABD halkı için borsa önemli. Çünkü emeklilik birikimleri ve tasarrufları hisse senedine bağlı. Borsada işler kötü gidince kimsenin normal geliri azalmıyor ama insanlar emeklilik birikimlerinin ve tasarruflarının küçüldüğünü görerek paniğe kapılıyor. Borsa coştuğu dönemlerde, birikimlerimizin değeri nasıl olsa artıyor diyerek, 100 dolar gelirinin 90ını harcayan 10unu tasarruf eden Amerikalı, borsa çökmeye başlayınca "geliri değişmediği halde" fakirleşme korkusuna kapılıyor, 100 dolar gelirinin sadece 60ını harcıyor. 40ını tasarrufa ayırıyor.