Eviniz var ise, depreme karşı sigorta ettiriniz. Sigorta şirketleri sadece deprem sigortası yapamıyor. Deprem sigortası yangın sigortasına bağlı olarak yapılıyor. Yangın sigortası da (1) Sadece bina, (2) Sadece bina içindeki eşya, (3) Bina ve eşya sigortası olarak yapılıyor.
(1) 20 milyar lira değerinde ve konut olarak kullanılan bir binanın yangın sigortası (su basması dahil) yılda 20 milyon lira dolayındadır. Buna deprem riski (sigortası) da eklenince yıllık ücret 70 milyon liraya çıkar.
(2) 20 milyar lira değerinde bir konut eşyasının yıllık sigortası yaklaşık 60 milyon liradır. Buna deprem teminatı (sigortası) da eklendiğinde yıllık ödeme 110 milyon liraya çıkar.
Eğer bir aile kendi malı olan konutta oturuyor ise hem bina, hem deprem sigortası yaptırması gerekir. Bu durumda 20 milyar liralık bina ve içindeki 20 milyar liralık eşya için ödenecek sigorta ücreti yılda yaklaşık 180 - 200 milyon liradır.
Eğer bir aile, başkasına ait binada kira ile oturuyor ise, sadece eşya sigortası yaptırabilir. Bu durumda 20 milyar lira değerindeki eşya için yılda ödenecek sigorta ücreti (yangın, su basması ve deprem hasarlarının tümü için) 110 milyon lira dolayındadır.
Eğer bir mülk sahibi mülkünü konut olarak kiraya veriyor ise, mülkünü yangına ve depreme karşı sigorta ettirebilir. 20 milyar lira değerindeki mülk için yangın - su baskını - deprem riski karşılığı ödenecek sigorta ücreti yılda 70 milyon lira dolayındadır.
Sigorta şirketleri bu paraları 6 ay içinde taksit ile alırlar. Depremden binanın ve eşyanın hasar görmesi halinde sigorta poliçesinde belirtilen sınırlarda, sigorta eksperinin belirleyeceği hasarın (zararın) tamamı ödenmez. Yaklaşık yüzde 25'i mal sahibinin üzerinde kalır. Sigorta şirketi zararın yaklaşık yüzde 75'ini öder.
Depremlerde taşıt araçları da zarar görüyor. Taşıt araçlarının, normal sigorta poliçeleri deprem hasarını kapsamaz. Deprem hasarı için "kasko sigortası ücretine ek olarak" 5 milyar liralık otomobili için yılda 20 milyon lira ek ödeme yapanlar deprem teminatı alır. Bu durumda da sigorta şirketleri otomobildeki hasarın yaklaşık yüzde 75'ini öder.
Sayın okuyucularım bu rakamları sigorta konusunda bir fikir sahibi olmanız için veriyorum. Bölgelerin deprem riskine göre, sigorta şirketlerinin özel tarifelerine göre fiyatlar değişebilir. Benim verdiklerim yaklaşık fiyatlardır.
Mal, mülk sigortası yanında bir de "hayat sigortası" var. Hayat sigortası bir çeşit vadeli tasarruf mevduatı hesabıdır. Belli bir süre içinde belli bir miktar tasarrufa ulaşmak için belli sürelerle ödeme yapılmasını gerektirir. Bankalardaki vadeli tasarruf mevduatından farkı, parayı biriktirenin vade tarihinden önce ölmesi halinde, birikimlerine ek olarak, hedef alınan rakamda toplu ödeme yapılmasıdır. Sigorta sahibi hayatta kalır ise, vade sonunda birikimlerini fazlası ile alır. Ne sebep ile olsun ne şekilde ölür ise yakınlarına ödeme yapılır.
Görülüyor ki, depremler devam edecek. Depremin aldığı canı, depremin yok ettiği malı para ile ölçmek imkansız ama parasız da bir şey olmuyor.
Dünyada bu tip kayıplardaki acıyı azaltacak bir sistem bulunmuş. Bunun adına "sigorta" denilmiş.
Depremler sigortanın öneminin anlaşılmasına imkan veriyor. İlk deprem oldu... Birçok kişi "nasıl olsa bir daha olmaz, yıkılan yıkıldı, kaybolan oldu, ölen öldü..." diyerek işi hafife aldı. Deprem tekrarlandı. Sigorta yaptırmayanlar kaybetti. İnşallah bir daha olmaz... Ama ya olur ise?
Sayın okuyucularıma Düzce'den bir örnek vereyim. Tanıdığım bir aile eski Düzce evlerini kat karşılığı apartmana dönüştürdü. Müteahhit onlara bir daire verdi. Yaşlı çift tüm varlıklarını paraya çevirerek iki daireyi de paraları ile aldı. İki dairenin kirası ile, üçüncü dairede yaşamlarını sürdürüyorlardı.
Geçen depremde binaları hiç mi hiç hasar görmedi... "Bu depremi atlattığına göre bizim bina sağlam imiş... Sigorta parası ödemeye ne gerek var?.. Bir daha böyle deprem mi olur?" dediler.
Geçen cuma akşamı o sağlam binanın altındaki toprak çöktü. Bina olduğu gibi bir metre toprağa gömüldü. Sadece bina değil, yaşlı ailenin hayatı toprağa gömüldü... Ne oturacak evleri var. Ne de geçimlerini sağlayacakları kira gelirleri... Şimdi, "- Ah neden sigorta yaptırmadık? Siz, bizi neden zorlamadınız?" diyerek dövünüyorlar... Ama çare yok.