Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kasaya uğradım. "O da nesi?" Cebimde para yokmuş... Görevli hanıma "Kredi kartıyla ödeyebilir miyim?" diye sordum... "Tabii ki..." dedi. "Hem de 3 taksit yapıyoruz. 3 ayda ödersiniz..." Şaşırdım kaldım. Böylece, hayatımda ilk defa para ödemeden taksitle simit ve ekmek satın almış oldum...Bu iş benim çok hoşuma gitti. Köşede cep telefonu satan bir küçük kulübe vardı. Oraya girdim... Ne zamandır en basitinden, en ucuzundan bir cep telefonu satın almak istiyordum. Satıcı, 149 milyon liralık bir modeli gösterdi... Benim kredi kartımla "peşin fiyatına" 7 taksit yapıyormuş. Öbür bankanın kartı olsaymış, 7 + 2 taksitle telefon parasını 9 ayda ödeyebilecekmişim.Elimde simit, ekmek ve de cep telefonu torbası, Nişantaşında yürüdüm... Gel de şaşırma!.. Eskiden sokaklarda çakmak gazı dolduranların seyyar tezgahları vardı ya... İşte kaldırımlara dükkanların, bankaların önüne o tür tezgahlar koymuşlar. Renk renk giysilerde, güzel güzel genç kızlar erkekler, yoldan gelen geçene kredi kartı müracaat formu dağıtıyor...Akşam evde gazeteleri okurken kart merkezi müdürünün verdiği bilgiler dikkatimi çekti. 23 milyon kredi kartı, 41 milyon banka kartı kullanıcısı varmış.Acaba bankalarımıza tüketicilerin toplam borcu ne kadar diyerek merak ettim. Bankaların kredi kartlarını kullananların 9.3 katrilyon lira borçları varmış. Bankalarımız kredi kartı borçlarına ek olarak halkımızı tüketim kredisi vererek 15.7 katrilyon daha borçlandırmış. Ekliyorsunuz iki rakamı birbirine, halkımızın tüketim kredisi ve kart borcu 25.0 katrilyon lirayı buluyor. Mevduat bankalarımızın toplam kredi rakamları ise 66.2 katrilyon lira. Demek ki, banka kredilerinin neredeyse yüzde 40ını halkımız tüketim kredisi olarak taşıyor.İyi de... Halkımız, "Yaz tahtaya, al haftaya" misali, bu kredi kartı borçlarını, tüketici kredisi borçlarını nasıl ödeyecek? Ya geliri artacak ya başka harcamalarını kısacak. Bunları yapamazsa, ödeyemeyecek... Ödeyemeyince, hem halkımız perişan olacak hem de bankalar... Bankaların borç ödemeyenler için düzenlediği "kara liste"ye ocak - nisan döneminde ismi eklenen 33 bin kişinin 30 binini kredi kartı borcunu ödemeyenler oluşturmuş...Gelelim en hassas noktaya... Kredi kartı kullanarak borçlanan büyük çoğunluğun derdi "parasızlık"... Çok kişi, geliri asgari yaşam çizgisini sürdürmesine imkan vermediğinden, kartla alışveriş yaparak karnını doyurmaya, giyinip kuşanmaya çalışıyor. Çok kişi, "Yarın ola, gün ola" diyerek parasızlık sorununu aşmaya çalışıyor... İnşallah yarınlarda "mucizeler" gerçekleşir de, halkımızın da, bankaların da canı yanmaz. Simit aldım. Parasını 3 taksitte, 3 ayda ödeyeceğim. Şehrin göbeğinde açılan koskocaman marketin içinde "Neler var, neler var" diye anlatıyorlardı. Dün önünden geçerken içine girerek gezdim. Gerçekten içeride "Neler var, neler vardı, ama nedense müşteri yoktu"... Gıda bölümünü dolaştım. Fırından yeni çıkan simitlerin mis gibi kokusunun cazibesine kapılarak üç simit aldım. Baktım ekmekler de fırından yeni çıkmış. İki de ekmek aldım. guras@milliyet.com.tr