Bugün işçi bayramı. Tüm işçi kardeşlerimizin bayramını kutlarım. İyi de... İşçi kardeşlerim neyi kutlayacaklar? Sorunlarının çoğu çözüldü, ücretlerinden memnunlar, iş güvenceleri ve sosyal güvenceleri tamam... Bunun için mi bayram yapacaklar?
1 Mayıs öncesi, günlerdir işçi sendikaları, işçilerimizin durumlarını, sorunlarını, isteklerini kamuoyunun gündemine taşıyacak ve de bu sorunların çözümü ile hükümetle bir araya gelecek yerde “Taksim” konusuna kilitlendiler.
Bugün İstanbul’daki işçi temsilcilerinin bir bölümünün Taksim’de gösteri yapması, çalışanların hangi sorununun daha iyi anlaşılmasına, hangi sorununun çözümüne yardımcı olabilecek? Tam tersine... Önümüzdeki günlerde de “Taksim” tartışmaları, çalışanların ciddi sorunlarının gündeme getirilmesine imkân vermeyecek.
Sorunlar unutuluyor
Türkiye’de kemikleşmiş bir işsizlik sorunu var. Küresel durgunluk ve Türkiye’de ekonominin yavaşlaması işi olanların da işlerini kaybetme tehlikesini ortaya çıkardı.
Her 100 çalışanın 42’si kayıtdışı çalışıyor. Hükümet, işçiler için önem taşıyan kıdem tazminatı uygulamasını sona erdirmeye hazırlanıyor.
İşsizlik fonundaki birikimler başka alanlara kaydırılıyor. “Esnek istihdam” formülü altında işten çıkarılmaların kolaylaştırılması için çalışmalar var.
Sosyal güvenlik reformuyla işçilerin kazanılmış bazı hakları ellerinden alınıyor. Son 12 ay içinde 100 çalışanın 2.9’u iş kazası geçirdi.
Bunları tartışmıyoruz. Bunları konuşmuyoruz. “Taksim”i konuşuyoruz. Sendikaların “Taksim” ısrarı Türk işçisine ne getirecek? Hangi sorununu çözecek? Bugünden sonra neler değişecek?
Taksim çözüm getirmeyecek
- Türkiye’de 15 yaş üzeri çalışabilir nüfus sayısı 49.6 milyon.
- Türkiye’de 20.1 milyon insanın çalıştığı varsayılıyor. Varsayılıyor diyorum, çünkü bunların sadece 12 milyonunun ücretli ve yevmiyeli işçi olduğu söyleniyor. Ama bu 12 milyon işçinin de sadece 9 milyonu kayıtlı işçi, 3 milyonu kayıtdışı çalışıyor.
(Türkiye genelinde 20.1 milyon çalışan nüfusun 8.4 milyonu kayıtdışı.)
- 4.4 milyon insanın kendi hesabına çalıştığı, 2.2 milyon insanın ise ücretsiz aile işçisi olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye’de uygulanan üretim politikası “ucuz işçiliğe” dayandırıldı. Bu nedenle işçi ücretleri üzerinde ağır baskı var. Halbuki ücretler sadece çalışanlar için değil, ekonominin bütünü bakımından önemli. TÜSİAD’ın son araştırmasına göre, hane halkı toplam gelirinin yüzde 39.2’sini ücret ve maaş gelirleri teşkil ediyor.
Taksim tartışmaları arasında bunlar gündeme gelemedi. Önümüzdeki günlerde devam edecek Taksim tartışmaları bu sorunların unutulup gitmesine neden olacak.
İyi de biz çalışanlar bugün neyi kutlayacağız? Neden bayram yapacağız?