Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sayın okuyucularım, sayın halkım... "Napalım 850 trilyon değil de 11 katrilyon para gitmiş ise... Sağlık olsun..." diyemeyiz... Bu paraları biz ödeyeceğiz... 850 trilyon lirayı ödemek başka, 11 katrilyon lirayı (yaklaşık 8 milyar doları) ödemek başka.Diyelim ki hırsız bu paraları götürdü... İyi de... Toplam mevduatın nerede ise onda biri para götürülürken, bankaları gözetlemekten, denetlemekten sorumlu (1) Hazine, (2) Merkez Bankası, (3) BDDK denilen özel ve özerk kuruluş ne yapıyor?Bir banka, Türkiyedeki toplam mevduatın onda biri büyüklükte parayı kayda kuyda geçirmeden başka yerlere kaydırıyor, kimsenin haberi olmuyor... İnanılacak durum değil... Bu para çuval ile taşınmaz. Kasalara sığmaz. Mutlaka bir yerden Türk lirası veya döviz olarak geçer... Nasıl olur da bunu kimse göremez...Ama görmemekte ısrar eder ise görmez... Gözünü kapar... Çünkü burası Türkiye abicim...Bakınız size iki çarpıcı olay:(1) BDDK, bankalarımızın mali tablolarının gerçek durumu yansıtıp yansıtmadıklarını kontrol etmek için "üçlü denetim" uyguladı. (a) Bağımsız denetim kuruluşları bankaların hesaplarını denetledi. (b) BDDKnın görevlendirdiği bir bağımsız denetim kuruluşu hesapları ikinci defa denetledi. (c) BDDK da bundan sonra bir denetleme daha yaptı. Bu üçlü denetimden sonra üç denetimden geçen bankalara "temiz kağıdı" verildi. İmar Bankası da temiz kağıdı alan bankalar arasında idi. Hatta "sermaye yeterlilik rasyosu en yüksek banka" olarak alkışlandı. BDDK 13.6.2002 tarihinde "bankaların mali tablolarının gerçek durumu yansıtması amacıyla yapılan çalışmaların tamamlandığını" kamuoyuna duyurdu.İmar Bankası 13.6.2002 tarihine kadar halktan 850 trilyon para toplamıştı da, o tarihten faaliyet izninin kaldırılması tarihi olan 4.7.2003 tarihine kadar ki dönemde mi mevduatı 9 katrilyona çıkardı. Açığa 2 katrilyonluk bono sattı?(2) Milliyet Ekonomide 30 Ağustos günü Melih Okur çok önemli bir olayı açıkladı. İmar Bankasının denetiminden sorumlu bağımsız denetim kurumu, 31 Mart 2003 tarihi itibariyle hazırlanan bilançonun altına "Denetçi olarak biz rakamlara ulaşılamıyoruz. Gerçek durum göremiyoruz. Ey yetkililer, gerekenleri yapınız" diye not koymuş. Ama bu not ne BDDKyı yönetim kurulunda temsil eden üye tarafından ve ne de BDDK tarafından dikkate alınmıştı.Sayın okuyucularım... Lütfen siz karar veriniz... Soyanlar kadar soyduranlar da suçlu değil mi? Soyanları polis yakalayınca, mesele kapanacak mı?HABER TAKİBİ: Dün bu sütunda yayımlanan Formula - 1 konulu yazı ile ilgili olarak Nuri Çolakoğlu bir açıklama yaptı... Nuri Çolakoğlu diyor ki, "Formula - 1 araçlarına sigara reklamı veren firma sayısı giderek azaldı. Halen sadece 3 markanın reklamı yarış araçlarında yer alıyor. 2006 yılından sonra araçlar üzerinde sigara reklamı bulunmayacak. Türkiyede Formula - 1 yarışları başladığında araçlara hiçbir şekilde sigara reklamı alınmayacak." Nuri Çolakoğlunun açıklamasını sayın okuyucularıma duyururum. guras@milliyet.com.tr İmar Bankası olayı "hırsız polis kovalamacası"na dönüştü. Hırsızların götürdüğü para da "açık artırma"ya çıkarıldı... Her gün BDDK kaynağından kamuoyuna yeni bir rakam veriliyor. Dün sabah "piyasaya açıklanan rakamlara göre", İmar Bankasındaki mevduat toplamı 9 katrilyon lira, bankanın açığa sattığı bono toplamı 2 katrilyon lira imiş... Halbuki bankaya el konulduğunda BDDKnın açıklamalarında bankanın mevduat toplamının 800 trilyonu geçmediği belirtiliyordu...