Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

O gün gazetelerde Cem Boyner’in kriz ile ilgili açıklamaları vardı: “Kriz havasına giren halkımız, yemiyor, içmiyor... Hatta seks bile yapmıyor” demişti... Ben de “araştırmacı bir gazeteci olarak (!) gerçeğin peşine düştüm... Kapalıçarşı’ya giden yol üzerinde, her türlü seks ilaçları satan işportacılardan Viagra’cı Ahmet’e sordum: “Satışlar nasıl ?
“Hocam” dedi, “Viagra, Cialis gibi erkeklerin kullandığı ilaçlara talep düştü. En çok stres hapı satıyoruz. Bir de kadınlar için uyarıcı satışları.” Anlayamadım... “Kadınlar gelerek uyarıcı mı satın alıyor?” diye sordum. “Hayır Hocam... Kocaları alıyor. Kocalar strese girince, eşleri de strese giriyormuş, surat asıyor, kocalarına soğuk davranıyorlarmış... Bana anlatanların yalancısıyım” dedi.
Stres hapının kutusu da, kadınlar için uyarıcının da şişesi 30 YTL imiş.
Piyasanın durumunu öğrenmek için dostum Kürkçü Mustafa ile arada sırada Kapalıçarşı’nın etrafında dolanırım. Marputçular’da yol kenarında seks ilaçları satan işportacılar ile mutlaka sohbet ederim. Çünkü onlar insan sarrafıdır. Gelen geçene bakarak insanların psikolojisini, yaşam coşkusunu, para durumunu değerlendirirler ve anlatırlar.

Markalı malda % 80 tenzilat!
Marputçular’da yol üzerindeki işportacılar belli ürün türünde ihtisaslaşmıştır. Her biri yıllardır belli malı satarlar. Dikkatimi çeken çok sayıda “Otomatik asma yaprağı dolması sarma makinesi” satan işportacının olmasıdır.
Bunlar makine satmak için devamlı olarak yaprak dolması yaparlar. Yıllardır bu makinelerin fiyatı değişmedi. 5 YTL. Geçerken göz aşinası olduğum işportacıya sordum: “Zam geldi mi?” “Ne zammı hocam, 3 YTL’ye veriyorum, alan yok” dedi.
Marputçular’a çıkarken Bahçekapı’da yılların isim yapmış giyim eşyası firmasının, o bölgede bulunan ve genelde büyük iş yapan mağazasının vitrinindeki yazı dikkatimi çekti: “% 50 + 30 Tenzilat” İnanamadım... Ünlü giyim firması, kendi markasını / etiketini taşıyan malları yüzde 80 tenzilat ile satıyordu. Normal dönemlerde kapıya kadar dolu olan mağazada bayram öncesi müşteri yoktu.
Bir esnaf bana demişti ki, “İşler nasıl diye merak mı ediyorsun... Mısır Çarşısı arkasında Kurukahveci Mehmet Efendi ile Namlı’nın dükkanlarının önüne bakacaksın. Kuyruk var ise işler iyidir. Yoksa kötüdür.”
Mısır Çarşısı’nın arka duvarına dizili giyim ve ev eşyası satan tezgahların önü tenha idi. Kuru Kahveci Mehmet Efendi’nin önündeki kuyrukta 18 kişi vardı. Kahve fiyatları ucuzlamış. Çekilmiş kahvenin kilosu 18.50 YTL. Kuyruktakiler genelde 54 gramlık paketlerden alıyorlar. KDV dahil 1 YTL. Namlı’nın dükkânına girdim. Tezgâhdaki dostlarım peynir ve pastırma tattırdı. Namlı’da görmeye alışık olduğum kuyruk yoktu.

Mısır Çarşısı’nda müşteri yok
Kürkçü Mustafa, “Hocam Mısır Çarşısı’na girelim “ dedi. Mısır Çarşısı bir alem... Baharatçı dükkanının yanında giyim dükkanı, onun yanında kasap, onun yanında pırlanta satan kuyumcu, onun yanında pastırmacı var. Cankurtaran Şarküteri’de işyeri sahipleri ile sohbet ettik.
Cankurtaran’ın karşısındaki dükkanda kaliteli havyar satılır. Vitrinde, havyar kutularının yanına tepsi koymuşlar. İçinde tepeleme Antep Kırmızı Biber Ezmesi var. Kilosu 10 YTL. “Ne o artık havyar satmıyor musunuz?” diye sordum. “Hocam, Beluga havyarı var. Kilosu 2 bin euro” dediler. Bir yanlışlık var sandım... “2 bin euro” diye israr ettiler.
İki dükkân sonraki baharatçı da havyar satar. Meraktan “Beluga havyarı var mı? Kilosu kaça?” diye sual eyledim. Onlar da 2 bin euro demezler mi? “Kim alır ki bunu? Hem de bu krizde...” diye söylenmeye başlayınca güldüler: “Hocam sen alamazsın ama alanı bulunur üzülme” diyerek içimi rahatlattılar.
Bir baharatçı dükkânının önünde sohbet ediyorduk. Dükkânda çalışan 3 kişi bana hangi otun ne işe yaradığını anlatıyordu.”Bu bayram Mısır Çarşısı’nda işler geçen bayrama göre nasıl?” diye soracak oldum.
Güldüler “Hocam” dediler. “Geçen bayram sen buraya uğrasaydın biz sana selam verecek vakit bulamazdık. Müşterilere mal yertiştirmekten perişan olurduk. Bak bugün üçümüz seninle tatlı tatlı ve de uzun uzun sohbet ediyoruz. Çünkü müşteri yok.”