Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Halkımızın durumu acep nicedir, acep Tahtakale'de neler olmaktadır diyerek etrafı kolaçan eylemek için, dün öğle saatlerine yakın kürkçü Mustafa ile Mısırçarşısı'nın önünde buluştuk. Arka yoldan Tahtakele yokuşuna daldık. Yokuş kalabalık ama, kuru kalabalık. Dükkanlara giren çıkan yok. Yol üzerinde "prezervatifçi Mehmet", "Abicim alan yok. Elli miligramlık Viagra'yı 5 milyona, yüz miligramlığını 7 milyona indirdim. En iyisi Gent prezervatif. On ikilik kutu 3 milyon lira gene kimse alamıyor" diyerek ağlaşıyor.
Tomruk Sokağı'na girdik. PTT binası önündeki yolun iki yanındaki işportacılar tezgahları toparlamış. Emniyet müdürü sokağa iki polis göndermiş. Üç aydır polisler işportacıların tezgah açmasına izin vermiyor. Tezgah sahipleri "Abi, bu güç günlerde perişanık!.." diye inliyor. Polis de üzgün. "Abi benim de içim sızlıyor ama emir emirdir" diyor.
Beş katlı Şark Han, Asya kökenli ithal malların toptancı çarşısı. Hiçbir dükkanda müşteri yok. Bir dükkandan iki torba ile çıkan genç delikanlının peşine takıldık. "Abi ben ayakçıyım. Buradan mal alıp, işportacılara satarım. Cep telefonu kılıfı aldım... Ama işler kesat" diyor.
Mercan Yokuşu'ndan Polonya Pazarı'na uzandık. Polonya Pazarı'nda JB viski, Absolut votka 9.5 milyon lira (dükkanlarda 14.5 milyon lira imiş). Gordon Rouge şampanya 17.5 milyon lira. Saat 12.00'yi geçerken tezgah sahipleri tezgahlarının üzerine birer örtü atıp cuma namazı için koşuşturmaya başladı.
Polonya Pazarı'nın önünde cadde üzerinde, iki tekerlekli el arabasında nohutlu pilav satılıyordu. Ayak üstü birer tabak nohutlu pilav yedik. Tabağı 250 bin lira idi. Bardağı 750 bin liradan birer bardak da şalgam suyu içtik.
Çakmakçılar Yokuşu'ndan Kapalıçarşı'ya doğru döndük. Örücüler Kapısı'nın hemen dibindeki Mercan Ağa Camii'ne cemaat akın ediyordu. Caminin avlusunda güneşin altında bir yere iliştik. Hoca efendi vaaz veriyordu. Vaazı dinleyince ayakta pilav yediğimiz için pişman olduk. Hoca vaazında şunları anlattı "Hafif meşrep insan mahkemelerde şahitlik bile edemez. İnsanın dürüst, kişilik sahibi olması gerekir. Şafi mezhebinde bir insanın hafif meşrep olup olmadığı nasıl anlaşılır? Sokakta ve ayakta yemek yiyor mu? Ona bakılır. İslam dininde yemek adabında insan ayakta yemek yemez. Ayakta sadece hayvanlar karın doyurur. İnsan olan oturur, yemeğini adabı ile yer!.."
Cuma namazı sona erince Tahtakale "açıldı"... Tahtakale ayaklı döviz borsası gün içinde sadece ve sadece "cuma" günleri namaz saatlerinde tatil. Borsayı belirleyen sokakta fiyat verenlerin aynı zamanda alım - satım da yaptığını sanır. Halbuki onların hiçbirinin üzerinde para yok. Her biri bir büfenin adamı. Fiyatta anlaşan büfede alım - satımı sonuçlandırıyor. Mardinli Abid Hüseyin'in Beyazıt'ta döviz büfesi var. Alıma gelmiş. Onun peşine takıldık. 1 milyon 3 bin liradan yüklüce dolar satın aldı. "Abi, üzerine on bin koyar satarım. Müşterim hazır. Bankalar bulabildiklerince alıyor. Ya döviz açıklarını kapatıyor ya da müşterileri adına alım yapıyor. Halk henüz beklemede. Alan da yok, satan da... Zaten almak isteyenlere, bu fiyattan almayın diyerek uyarıyorum. Düşmese düşmese gene de 950 bin liraya düşer" diyor.
Tahtakale'den Mahmutpaşa Yokuşu'na çıktık. Sabuncular Caddesi'nde Narin Döviz Büfesi doları 1 milyon 11 bin liradan satıyordu. Merak ile, "Ne kadar dolar satın alabiliriz?" diye sual eyledik... "Beyim paranız varsa istediğiniz kadar alırsınız" dediler. Biraz ilerideki bankanın vitrinindeki levhada doların alış fiyatı 920 bin 920 lira, satış fiyatı 1 milyon 200 bin 880 lira olarak gösterilmişti.