Soğuk havaya rağmen her şey nefisti... Vitali Hakkonun yıllar süren gayreti sonuç vermiş, hayali gerçekleşmişti. Beyoğlu yaşıyordu... Ama o müzik sesi yok mu? Sağlı sollu sıralanan dükkanların bazılarının vitrinlerini kaldırmışlar. Dükkanlar işporta tezgahı haline dönüşmüş. Bu tür dükkan sahipleri müşteri çekmek için müzik çalarlarına plağı koymuşlar. Sesi sonuna kadar açmışlar. Sağdan soldan yükselen sesler insanı çıldırtacak!..Ey İstanbulun yeni Valisi, yeni Emniyet Müdürü... Bir gün lütfedip İstanbulun Büyükşehir ve Beyoğlu Belediye başkanları ile birlikte şu "Cadde - i Kebir"de bir defacık olsun yürüyünüz. Belki çarpıklık sizi de rahatsız eder. Vitrinsiz dükkanlara vitrin zorunluluğu getirir, müzik kirliliğine de son verdirirsiniz... Para da istemez... Bedavadan alkış alırsınız... Dün Beyoğlu cıvıl cıvıldı... Tünele kadar ki cadde o kadar kalabalıktı ki, yolda yürürken kendimi belediye otobüsünde ön kapıdan arka kapıya ilerleyen bir yolcu gibi hissediyordum. Beyoğlunu dolduranlar orta yaş ve orta gelir grubunun altındaki kızlar erkekler, hanımlar beylerdi... Ak Sanatta Taktakın sergisi var Sonra Galatasaraydaki Yapı Kredi Sanat Galerisine gittim. Burada Osmanlı saray ressamı Fausto Zonaronun sergisi var. Zonaronun yurtdışındaki ailesi, ressamın İstanbuldaki yaşamı ile ilgili belge, resim ve eşyaları ve de kendi koleksiyonlarındaki resimleri göndermiş. Yapı Kredi Sanat Galerisi çalışanları nefis bir düzenleme yapmış. Sergi 20 Martta sona erecek. Mutlaka görünüz.Yapı Kredi ile Galatasaray Lisesi arasındaki sokaktan aşağıya indim. Galatasarayın arka duvarına bitişik Apelyan Apartmanının giriş katındaki Nuran Terzioğlunun Apel Sanat Galerisinde Kurucu Koçanoğlunun "Işıklı Geçmiş Zaman" sergisini gezdim. Sanatçı değişik biçimdeki lambaları, ışık veren cisimleri kullanarak modern ama insanı etkileyen tasarımlar ortaya çıkarmış.Görülmesi ve gezilmesi gereken Homer ve Mektup kitapevlerinin önünden geçerek Yapı Kredi Yayınevinde yeni yayınlardan satın aldım. Sonra Tünele doğru yürüdüm.Garanti Bankasının Güncel Sanat Merkezi Platformda "Otel" temalı düzenlemede Gülsün Karamustafanın 72 siyah - beyaz fotoğraftan oluşan "Otel Odası" yapıtını izledim. Biraz daha ilerideki Borusan Sanat Merkezinde İspanyol kuratör Rose Martinezin "Evrensel Yabancılar" isimli fotoğraf sergisi vardı. Üst katlardaki müzik dinleti odaları ile müzik kütüphanesini gençler doldurmuş, müzik dinliyor, kitap okuyorlardı.Anlayacağınız dün her şeye rağmen Beyoğlu yaşıyordu. guras@milliyet.com.tr Gelelim Beyoğlundaki sergilere... Aksanat Galerisinde hem kişiliği ile hem sanatı ile beğeni gören ressam Yusuf Taktakın sergisini gezdim. Yusuf Taktakın resimlerinde öne çıkan tema "bisiklet ve üçgen"dir. Yusuf Taktaka göre "üçgen" çadırdır. Mekanı anlatır. "Bisiklet" insansız yürümediğinden insanı anlatır. Duran çadır, hareket eden bisiklet insanın zamanı sorgulamasına imkan verir. Yusuf Taktak şimdilerde üçgen ve bisiklete, bir de uygarlıkların simgesi olan "dikilitaş"ı ekledi. Dikilitaşın üzerindeki yazılarla, simgelerle, işaretlerle kendini anlatıyor. Aksanatın giriş katında dikilitaş, üst katında üçgen ve bisiklet temalı tablolar yer alıyor. Yusuf Taktakın "Zamanlararası" adını taşıyan bu sergisi, 17nci kişisel sergisi.