Özelleştirme İdaresi'nin, irili ufaklı 312 işletme ile en büyük KİT haline geldiğini belirten, özelleştirmeden sorumlu Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "KİT'leri duman edeceğim" dedi. Ankara'da "Maliye Evi"nde "kuzu pörtletme" ziyafetinde gazetecilerle yaptığı sohbette Maliye Bakanı, "Sağa bakıyorum Sümer Holding, sola bakıyorum Galeria. Uçağa biniyorum THY... Hepsi bana bağlı... Efendim satarız, bal gibi de satarız" dedi. (Milliyet Ekonomi, Hakan Şanlıtürk'ün haberi)
Yeni Şafak gazetesinde ise Mustafa Karaoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "Kemal abide tüccar kafası var... İyi pazarlıkçıdır..." diyerek Özelleştirme İdaresi'nin Kemal Unakıtan'a bağladığını yazdı.
Geçen cumartesi, İstanbul'da düzenlediği bir basın toplantısında, "Özelleştirme bana geçti, ziyaretçiler arttı" diyen Kemal Unakıtan, haziranda Tekel'in sigara ve içki birimlerinin blok satışının yapılacağını teyit ettikten sonra, dosta düşmana seslendi: "Tekel'i babalar gibi satarız!.."
İş inada bindiğine göre, bundan böyle "özelleştirme" yok... "Babalar gibi satış" var demektir.
Sayın okuyucularım, (1) özelleştirmenin amacı ne pahasına olur ise olsun KİT'leri satıp savmak değil... Bir yanda özel sektörce sürdürülebilecek faaliyet alanlarında devletin üretimden çekilmesini sağlamak, öte yanda devlet elinde verimli işletilmeyen kuruluşları daha verimli işletebilecek gruplara devretmek... (2) Özelleştirilen ve özelleştirilecek bazı KİT'ler, devlet adına bazı sorumlulukları yerine getiriyor. Bu kuruluşlar özelleştirildiğinde bu sorumlulukların devletin başka birimlerince yerine getirilmemesi halinde ekonomide ve sosyal alanlarda ciddi sorunlar ortaya çıkar... (3) Tekel'lerin özelleştirilmesi diğer KİT'lerin özelleştirilmesinden farklı bir iş. Doğru düzenleme yapılmaz ise devlet tekeli, özel tekel haline gelir. Devletin tekeli halk yararına çalışır, özel tekel halk zararına çalışır.
Tekel, 143 yıllık bir müessese. Osmanlı döneminde de Cumhuriyet döneminde de ana görevi devlete varidat temin eylemek. Tekel satış gelirinin (Dikkat buyurunuz kazancının değil, satış gelirinin) yarısını Hazine'ye vergi ve fon olarak ödüyor. Devletin vergi ve fon gelirlerinin yüzde 5'ini Tekel sağlıyor. Geçen yılki satış geliri 1.2 katrilyon lira, ödediği satış vergisi ve fonlar dışında devlete devrettiği kâr 318 trilyon lira. Tuzda yüzde 100, şarapta yüzde 20, sigarada yüzde 62, ağır alkollü içkilerde yüzde 95 pazar payı var. 29.353 kişiye devamlı, bir o kadar kişiye geçici istihdam sağlıyor.
Tekel'in tütün işleme tesislerini "babalar gibi" bir yabancı sigara firmasına, alkollü içki tesislerini, "babalar gibi" bir yabancı içki firmasına satınca Türkiye'de devlet tekeli gidecek, yabancı tekeller piyasaya hakim olacak. Devlet tekeli bir yanda milyonlarca tütün, üzüm, anason, tuz üreticisini gözetiyor öte yanda Türk tüketicisi ve hazinesini düşünüyordu. Yabancı yerli özel tekellerin kârdan başka şey düşünmemelerinden doğal bir şey olamaz.
Bir devlet adamından beklenen hizmet, halk için taş üstüne taş koymaktır. Geliniz görünüz ki devir değişti. Şimdi hizmet vaadi ile iktidara gelenler yılların birikimi ile ortaya çıkmış, üç beş tesisi "duman etmeyi" iş sanıyor... Yıkmak kolay, tek bir şey yapınız da alkışlayalım... Satmak kolay, tek bir şey alınız da görelim...