Politikacıların aralarındaki "tepişme" büyük bir "siyasi risk" ortaya çıkardı. Bu riskin faturasını Türk halkı "IMF kredilerinde ve diğer dış kredi girişinde gecikme", "hem faiz ve hem de döviz fiyatında artış", "piyasada kilitlenme", "güven bunalımı" olarak ödedi. Ödüyor.Siyasi tepişme sona eriyor görünümü ortaya çıkınca "siyasi risk"in gerdiği sinirler gevşemeye başladı. Sinirler gevşerken şimdi de gündeme "teknokrat hükümeti" ve "erken seçim" tartışması oturursa, "güven bunalımı" gene ortaya çıkacak demektir.Hele hele tartışma, "gerçeğe kapı açar" ve de "ezkaza" teknokrat hükümeti kurulur, Türkiye erken seçime gider ise, gitti "30 milyar dolar daha" demektir! Tam işler rayına oturacak derken teknokrat hükümetinin "fazilet"ini tartışmaya başladık. Manevra şansı yok Gelinen noktada olması gereken bu hükümetin ve bu kadroların, yeni bir siyasi bunalıma yol açmadan, dışarıya ve içeriye verdikleri sözün ve de kağıtlara koydukları imzanın arkasında durarak ülkeyi soktukları çukurdan çıkarmalarıdır.Sayın okuyucularım, gelinen noktada, "şöyle olsa idi de böyle olurdu" tartışmaları için vakit çok geç. Şu noktada "manevra şansı" kalmadı.Kur ve faiz birlikte hareket ediyor ve yükseliyor.Normal olarak kur ve faizin ters çalışması gerekir. Kur yükselirken faiz düşer. Faiz yükselirken kur düşer. Milli geliri 180 milyar dolara düşen Türkiyede 30 milyar dolar kayıp demek, ülkenin ve de halkın varlığının altıda birini daha kaybetmesi demektir. Siyasi risk var Atanacakları kim atayacak? Atanacaklar kime karşı sorumlu olacak? Böyle bir yönetim, bu çağda demokrasiyi ruhuna sindirmiş dünyada nasıl "kabul görecek?"Geliniz biz aklımızı karıştırmayalım. Başımıza yeni bir dert veya dertler açmayalım.Siyasiler tepişmeye son verirler ve de yeni tepişmelerden çekinirler ise "risk primi" giderek azalır.Dışarıdan para girişi başladı.Uygulanan programın hedefi faizi ucuzlatarak iç borcun çevrilmesine imkan sağlamaktır. Bu program enflasyon ile mücadeleyi hedef almıyor. Enflasyonun artması Hazinenin ödediği ödeyeceği reel faizin (enflasyondan arındırılmış faizin) küçülmesine, Hazinenin iç borç ödemelerinde zorlanmamasına imkan verecektir. Hem kurun, hem faizin yükselmesinin nedeni "siyasi risk"tir. İnsanlarının ve piyasanın "siyasilere" güven yitirmeleridir. Siyasiler "tepişerek" buna neden oldu. İnsanlar ve piyasaların siyasilere güvenmemesi başka şey, "Bunlara güvenmiyoruz. Bu hükümet gitsin. Seçim olsun. Başkaları gelsin. Seçim oluncaya kadar ülkeyi seçilmişler değil atanmışlar yönetsin" demek başka şey. Yanlışı eleştirmek hakkım Ama benden, bizden, sizden bağımsız olarak oluşturulmuş bir "milli politika" var. Bu politika dış desteği de sağlamış durumda. Siyasi tepişme bitmiş para gelmeye başlamışken sinirleri tekrar gerdirme "aceleciliği"ne girmeyelim. Biraz daha bekleyelim bakalım neler olacak? guras@milliyet.com.tr Ben kişisel olarak bu hükümete güvenirim, güvenmem. IMF destekli Kemal Derviş programına inanırım inanmam... Onlar ayrı şeyler. Ben yanlış politikaları ve uygulamaları kişisel olarak eleştirme hakkına sahibim. Bu hakkımı korurum. Kullanırım.