Devletin Tüketici Fiyatları Endeksi’ne (TÜFE) göre, geçen mayıstan bu mayısa gıda fiyatlarındaki artış yüzde 15.69 oranında.
İstanbul Ticaret Odası geçen mayıs ayından bu mayıs ayına halkın tenceresini kaynatmak için satın almak zorunda olduğu bazı gıda ürünlerinin fiyatını açıkladı. Bu açıklamaya göre,
- Bulgur fiyatı bir yılda yüzde 87, pirinç, yüzde 53, ekmek yüzde 50, makarna yüzde 43, buğday unu yüzde 33 artmış.
- Bir yılda tereyağı fiyatındaki artış yüzde 20, sıvı yağlarındaki artış yüzde 85 oranında.
- Mercimek fiyatında yüzde 51, kuru fasulye fiyatında yüzde 42, nohutta yüzde 33, salça fiyatında yüzde 23 artış var.
- Sebze ve meyve fiyatlarında da benzer oranlarda artış belirlenmiş.
Halkımız her gün satın almak zorunda olduğu bu temel maddelerin fiyatındaki artışa bakarak enflasyon hesabı yaptığı içindir ki devletin açıkladığı enflasyon rakamına inanamıyor.
Cepten çıkan paraya bakıyorlar
Acaba devletin enflasyon rakamı ile halkın cebini yakan enflasyon neden farklı?
- Halkımızın çoğu alt gelir grubunda, alt gelir grubundaki insanların toplam tüketim harcamalarının çoğunu temel gıda maddeleri oluşturur. Halbuki devletin enflasyon hesabında (zengin fakir farkı olmadan ortalama olarak) toplam harcamaların yüzde
28.63’ü olduğu varsayılıyor.
- Devletin enflasyonu izlenirken 454 maddenin fiyatına bakılıyor. Bu 454 madde içinde halkın daha fazla tükettiği gıda maddelerinin (örneğin ekmek, sıvı ve katı yağlar, bakliyat) ağırlığı önem taşıyor. Bu ağırlık dikkate alınmadığında belli mallardaki aşırı fiyat artışları (örneğin ekmek, bakliyat fiyatlarındaki artış) devletin enflasyon rakamına doğru şekilde yansımayabiliyor.
Bizde devletin mayıs ayı sonu itibariyle enflasyon rakamlarının açıklandığı günden bir gün önce, AB ülkelerindeki ortalama enflasyon ve gıda fiyatlarındaki artış oranları açıklandı. Okuyucularımdan Sayın Faruk Yurdatap‘ın gönderdiği AB rakamlarına dayalı olarak bizdeki ve AB ülkelerindeki enflasyon ve gıda fiyatları artışı hakkında bilgi vereceğim:
Her maddenin fiyat artışı farklı
- Bizde mayıs itibariyle yıllık enflasyon yüzde 10.74, gıdadaki artış yüzde 15.69 açıklandı.
- AB ülkelerinde yıllık enflasyon yüzde 3.6 iken, gıda fiyatlarındaki artış yüzde 7.1 oranında gerçekleşti. AB’de de gıda fiyatlarındaki artış diğer mal ve hizmetlerdeki fiyat artışının üzerinde.
- Ancak AB ülkelerinin insanları genelde zengin. Toplam harcamalarda gıdanın payı yüzde 14.8 oranında iken, bizde gıda harcamalarının ağırlığı yüzde 28.6. İşte bu nedenle biz gıda fiyatlarındaki artıştan daha çok etkileniyoruz.
- Bizim izlemediğimiz ama AB’nin her ülkede izlediği bir başka gösterge var. AB ülkelerinde enflasyon rakamları açıklanırken, gıda harcamalarında her harcama kaleminin ağırlığı ve o kalemdeki artışın ne olduğu gösteriliyor.
AB ülkelerinde toplam harcamanın yüzde 14.8‘ini gıda harcaması oluşturuyor ama, onun içinde (örneğin) etin ağırlığı 3.7, ekmeğin 2.7, süt-peynir ve yumurtanın 2.4, balık ve deniz ürünlerinin 1 puan. Bu farklı ağırlıklara göre insanların gıda fiyatlarından nasıl etkilendikleri daha iyi izlenebiliyor.
Çünkü her gıda harcaması grubundaki fiyat artışı farklı. Örneğin son bir yılda AB ülkelerinde ekmek ve tahıl fiyatları yüzde 10.7, süt-peynir ve yumurta fiyatları yüzde 14.9, yağ fiyatları yüzde 13.2 oranında artmış.
Bizde de devlet enflasyon rakamını açıklarken gıda harcamalarındaki alt harcama gruplarındaki fiyat artışlarını ayrı ayrı açıklayabilse, enflasyon rakamları daha iyi değerlendirilir.