Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ülkenin ekonomisi, sosyal, demografik, kültür, çevre, bilim, teknoloji alanlarıyla gerekli görülecek diğer alanlardaki istatistikleri derlemek, değerlendirmek ve yayımlamakla görevli devlet kurumudur.1926 yılında "Merkezi İstatistik Dairesi" adıyla faaliyete geçen, 1962 yılında Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), 2005 yılında TÜİK adını alan bu kuruluş ülkenin bütününden bilgi derleyecek güce, personele ve imkânlara sahip tek kuruluştur. İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) yayımladığı yıllık 500+500 Büyük Sanayi Kuruluşu tablolarında yer alan üretim artışıyla ilgili bilgiler, Türkiye İstatistik Kurumu'nun yayımladığı bilgilerde yer alan büyüme rakamlarıyla çelişince, yeni bir tartışma konusu ortaya çıktı. Acaba TÜİK'in sanayi, üretim ve büyüme konularında yayımladığı bilgilere güvenilebilir mi? Türkiye'de sanayi kesiminde yaklaşık 300 bin işyeri var. TÜİK her ay örnekleme yoluyla seçilen 3.500 işyerinden topladığı bilgilerle aylık ve üçer aylık dönemler için sanayi üretim endeksleri düzenliyor. Sanayideki üretimi istihdamı bu örneklemelere dayalı olarak değerlendiriyor.İSO'nun 500+500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmaları, adından da anlaşılacağı gibi, az sayıda ama büyük ölçekli işyerlerindeki gelişmeleri izlemeye imkân veriyor.İSO çalışmalarını küçümsemeye imkân yok. Çünkü 500+500 sanayi kuruluşunun Türkiye'deki sanayinin yüzde 55'ini temsil ettiği, listenin başında yer alan 50 firmanın toplam sanayi üretimi içindeki paylarının yüzde 30 dolayında olduğu söyleniyor.TÜİK dışında sanayide olan biteni izlemeye imkân verecek bir başka kaynak, 3 ayda bir yayımlanan, borsada kayıtlı şirketlerin faaliyet rakamlarıdır.İSO'nun 500+500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması 7 ay gecikmeyle, borsada işlem gören şirketlerin faaliyet raporları 3 ay gecikmeyle kamuoyuna yansıyor. TÜİK ise aylık, üç aylık ve yıllık üretim, istihdam büyüme rakamlarını daha kısa sürede açıklıyor. Yapan farklı, sonuç farklı Türkiye'de sanayi yaygınlaştı. Üretim çeşitlendi. Kayıt içi ve kayıt dışı üretimi birlikte alma zorunluluğu var. Ülke çapında bilgi toplamak ayrı ve uzmanlık isteyen bir iştir. Bütün bunları dikkate aldığımızda TÜİK'e güvenmek zorunda olduğumuz ortaya çıkıyor.TÜİK'te çalışanlar bilerek bilmeyerek hata yapabilir. Ama uzun sürede istatistikte hatayı sürdürmek güçtür. Bir yerde düzeltme yapmak zorunluluğu ortaya çıkar...Herkesin enflasyonu farklıdır. Herkes işleri kendine göre değerlendirir. Herkes ekonomik ve sosyal gelişmeyi kendine göre ölçer. Bunları bir otoritenin ülke adına yapması zorunluluğu vardır. İşte TÜİK onu yapıyor. Mademki şimdilerde kuşkular, şüpheler arttı. TÜİK yönetimine bir sorumluluk düşüyor. Yaptıklarını kamuoyuna anlatsınlar. Açıkladıkları rakamları nasıl derlediklerini anlatarak şüpheleri ortadan kaldırsınlar. guras@milliyet.com.tr Kendini anlatmalı