Anadolu'da bir deyim vardır "- Bayram değil, seyran değil, eniştem beni neden öptü?" derler ya... İşte o biçim... İsrailliler son zamanlarda bizi çok sevmeye başladı... Biz sevgi gösterilerinden pek hoşlanırız. Birisi bizi öptü mü, neden öptüğünü merak etmeden deli divane oluruz...
İsrail Başbakanı Ehud Barak'ın deprem barakalarını teslim töreni bahanesiyle yaptığı bir günlük gezi, nerede ise "milli bayram günü" havasına dönüştü.
Bu İsrailliler de bizi ne kadar çok seviyormuş da haberimiz yokmuş(!). Biz Yahudileri severiz. Beş yüz yıldır Yahudilerle birlikte, mutlu ve de huzur içinde yaşadık. Biz İsrail devletini de severiz. Ama geliniz görünüz ki, son zamanlarda İsrail hükümetlerinde görev alanları bizi bizden fazla sever oldu... Acaba neden böyle oldu?
Türk kamuoyuna, İsrail Başbakanı Barak'ın Türkiye'ye deprem konutlarını teslim etmek için geldiği mesajı verildi.
Barak'ın yanındaki heyetten, çantasında taşıdığı projelerden söz eden olmadı.
Barak, Türkiye'ye Savunma Bakanı ile, savunma uzmanları ve harp sanayii uzmanları ile geldi. Çantasında silah teklifleri vardı.
İsrail Türkiye'ye silah satıyor. Türkiye İsrail'in silah pazarı haline geldi. İsrail bu pazarı geliştirmek istiyor. Batı dünyasının insan haklarını bahane ederek Türkiye'ye silah satışını kısıtlaması karşısında, Türkiye İsrail'e yaklaşmak zorunda kalıyor.
Silahlı Kuvvetleri'ni çağdaş çizgide tutma arayışında Türkiye bir yanda mevcut silahlarını, araçlarını yeniletmek, öte yanda yenilerini almak zorunda.
İlişkilerin başlangıcı 1996 yılına gidiyor. İki ülke arasında imzalanan Savunma İşbirliği Anlaşması ile İsrail Türk pazarına girdi. Şimdi pazarın tamamını ele geçirmek arayışında.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin savaş uçaklarının ve tanklarının yenilenmesi işini alınca İsrailliler bayram etti. Kapanmakta olan uçak sanayii ayağa kalktı. Tank yenileme işi, ağır sanayie iş kapısı açtı.
İsrail şimdi Türkiye'ye yeni tekliflerle geliyor:
- İsrail, Rusların Kamov firması ile ortak olarak Kamov - 50 helikopterlerini üretiyor. Türklerin hoşuna gitmesi için bunlara "Erdoğan" adı verildi. İsrail Türkiye'ye 145 adet "Erdoğan" satacak. Bunların bedeli 2 milyar dolar.
- İsrail, havadan karaya atılan Popeye - 2 füzesini üretiyor. Türklerin hoşuna gitmesi için bunlara "Temel Reis" füzesi adı verildi. İsrail bunların F - 4, F - 16 ve F - 15 uçaklarına takılması için çabalıyor.
- İsrail Amerikalılar ile ortak olarak "Arrow" füzesi üretiyor. Türklerin hoşuna gitsin diye bunlara "Sabiha Gökçen Hanım Füzesi" adı verildi. Sabiha Hanım füzelerinin Türkiye'de İsraillilerle ortak olarak üretilmesi müzakere ediliyor.
- İsrail saatte 45 km. hız yapabilen Merkave tanklarını üretiyor. Türklerin hoşuna gitmesi için bunlara "Çevik Paşa Tankı" adı verildi.
Almanların insan haklarını bahane ederek tank satışını durdurmalarından sonra İsrailliler bu tankları pazarlama arayışında.
- İsrail Türkiye'ye insansız casus uçağı satmak istiyor. Türklerin hoşuna gitsin diyerek "İngiliz Kemal" uçağı adı verilen bu uçaklar istihbarat uçuşu yapıyor.
Sayın okuyucularım, bunları okuduktan sonra şimdi siz karar veriniz... Bayram değil, seyran değil, Bay Barak bizi neden öptü?