Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu bölümünün "Türkiye Masası Direktörü Alain Servantie" hafta içinde İstanbul'da işadamlarıyla toplantılar yaptı. Bu toplantıların amacı, işadamlarının Avrupa Birliği ile bütünleşme aşamasında ortaya çıkacak sorunlarının tartışılmasıydı. Avrupa Birliği işadamlarının nasıl uyum sağlayacaklarını öğrenmek istiyordu.
Yapılan toplantılarda işadamları, Türk sanayiinin güçlü ve güçsüz yanlarını ortaya koyacak ve sorunlarını tartışarak Avrupa Birliği örgütünden bekleyişlerini sıralayacak yerde sadece iç ve dış politika konularında konuşunca Alain Servantie tepki gösterdi: "- Ben acaba yanlış kimselerle mi toplantı yapıyorum?.. Siz işadamı değil misiniz yoksa? İş dışında her konuda konuşuyor, soru soruyorsunuz, kendi işlerinizden hiç söz etmiyorsunuz!.."
Sayın okuyucularım,
- Şakası yok... Elektrik kısıntısı başlıyor. Sanayi duracak.
- Petrol fiyatlarındaki tırmanış bütün dünyada sanayiciyi vurdu. Bizde fiyat farkını şimdilik Hazine karşılıyor ama, böyle devam edemeyecek. Bizde de üretim maliyetleri artacak.
- Hükümet devamlı olarak talebi kısıyor. Talep kısılması önümüzdeki yıl da devam edecek. Talep kısılması demek sanayici, üretici için pazar kaybı demektir. Düşük kapasite kullanımı demektir.
- Hükümet kaç yıldır yatırımları durdurdu. Duran yatırıma karşı nüfus artıyor. Mevcut altyapı eskiyor. Eskiyen ve yetersiz kalan altyapı sanayileşmeyi engelliyor. Kısa sürede altyapı yatırımlarına kaynak aktarma şansı da ufukta görülmüyor.
- İstikrar tedbirlerinin yükünün memur, emekli, işçi ve köylünün sırtına bindirilmesi zaten bozuk olan gelir dağılımını rezil hale getiriyor. Gelir dağılımının bozulması sosyal ve ekonomik dengeleri altüst ediyor.
- Döviz fiyatının kontrol altında tutulmasına rağmen enflasyonun hedefin üzerine çıkması, ciddi bir döviz kuru ayarlama tehlikesini ortaya koyuyor. Döviz kurunda ciddi bir düzeltme sanayiciyi yıkar.
- Hükümet yapısal reformlarda ve özelleştirmede beceriksizlik gösteriyor. Yapısal reformların ve özelleştirmenin gecikmesi, istikrar programı ile yüklenilen fedakarlıkların boşa gitmesine yol açar.
- Özel sektör kuruluşlarının proje kanalında yeni yatırımı yok. Yatırımsızlık, Türk özel sektörünün güç kaybıdır. Türkiye ekonomik büyüklükte ileri teknolojiye dayalı yatırımlarını artırmadan Avrupa Birliği rekabetine dayanamaz. Bunlar sanayiin içinde olmayan bizim gibi saf ve bakir Anadolu çocuklarının görebildikleri... Herhalde sanayicinin başka bir ciddi sorunu daha vardır. Kar marjlarının düşüklüğü, cironun yetersizliği, buna dayalı olarak firmaların mali bünyelerinin zayıflaması, özkaynak / net kar oranının düşmesi nedeniyle sanayicinin işine kaynak aktaramaması, borsanın çöküşü gibi...
Sayın okuyucularım, Türkiye'nin "Büyük Sanayiciler Kulübü" olan Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği'nin bugün Bodrum'da "Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı" yapılıyor.
Böyle bir toplantıda bu sorunların üzerinde durulması, sorunlara çözüm önerilerinin tartışılması beklenir...
Ama bakınız Türkiye'nin en büyük işadamları Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu ve kendilerinin çok etkilendiği şartlarda, neleri tartışacak: "Vergi sistemi, elektronik ticaret, iş ahlakının ilkeleri..." Güncel sorunlarla ilgili olarak tek gündem maddesi bankacı Vural Akışık'ın "Ekonomik Durum ve Banka Sistemi" başlığı altında yapacağı konuşma...
Toplantıya yabancı konuşmacı olarak Yunan Sanayiciler Federasyonu ile İsveç Sanayiciler Federasyonu başkanları da katılacak. Gündemi görünce, konuşmaları dinleyince iki yabancı başkan "- Türk sanayiinin de hiçbir derdi yokmuş!.." diyerek bize imrenecek.



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr