Meydanın iki yanındaki kahvelerin önündeki iskemlelere oturanlar genç adamı dinliyordu. Genç adam şehrin sevilen doktorlarından biri imiş. Belediye başkanlığı için bağımsız aday olarak yarışıyormuş. Yanımdaki iskemlede oturan, "Zavallı adamın, 120 bin doları havaya, çöpe ve mideye gitti" dedi.Sonra devam etti: "Bu seçim dönemi bastırdığı afişlere ve broşürlere, satın aldığı minibüse ve ses düzenine, ona buna yedirdiği yemeklere 120 bin dolar harcadı. Bizim şehirde en az para harcayan bağımsız aday doktor bey. AKP, CHP, MHP, DYP, ANAP, SHP ve DSP adaylarının harcadığı paraları düşünün. Son üç ayda çok para harcandı."Seçimin yapıldığı gün de aynı kahvede oturdum. Meydanın çevresindeki duvarlardaki afişler, direkler arasına gerilen iplerden sarkan bayraklar yerlerde sürünen pankartlar çöpe gitmişti. Bir gün önce sokaklarda ve meydanlarda gümbür gümbür inleyen, çınlayan sesler havaya uçup gitmişti. Seçim döneminde benim mideme bile çok adayın parası girmişti. Bitliste belediye başkanı adayı bana büryan kebabı yedirmiş, Doğubeyazıtta fasulye - pilav ısmarlamış, Karsta çay içirmiş, Vanda kahvaltı ikram etmişti.Türkiye genelinde 3.215i belediye başkanı olmak üzere toplam 93 bin yerel yöneticinin belirlendiği yerel seçimlerde 1 milyonu aşkın adaydan yarıya yakını afiş, pankart bastırdı, ses düzeni satın aldı, kiraladı, ona buna çay, kahve, yemek ısmarladı. 35 bin 124ü köy olmak üzere 52 bin 929 yerde 200 bine yakın aday yarıştı. Bu adayların her biri kendi imkanı, çevresinin desteği, partisinin gücü ölçüsünde son üç ayda para harcadı.Bu paralar adayların, çevrelerinin ve partilerinin cebinden çıktı ama, birilerinin de cebine girdi. Otobüsçü, minibüsçü, ses düzeni satan, yapan, kiralayan, pideci, kahveci, lokantacı, matbaacı, bayrakçı para kazandı. Bu paralar son üç ayda ekonomiyi canlandırdı.Ocak, şubat ve mart ayları genelde durgun geçen aylardır. Bu aylarda ekonomik hayat yavaşlar. Trakyada, Anadoluda yaşam bir ölçüde durur. Bu yıl bu dönemde mahalli idare seçimleri hem ekonomiye hem yaşama bir ölçüde canlılık verdi.Seçimin galipleri "harcadıkları" paraları nasıl çıkaracaklar, çıkarma şansları var mı bilemem ama, kaybedenlerin paracıkları "gitti gider!" Onların "havaya, çöpe ve mideye" giden paracıklarını kısa sürede bir yerlerden "çıkarma" şansları yok... Ümit kaldı gelecek "seçime". Ümitsiz de yaşanmaz ki...Seçim öncesi Karadeniz ve Doğu Anadoluda çok yer gezdim. Çok sayıda aday ile tanıştım. Dost oldum. Çay, kahve, içtik. Yemek yedik. Sohbet ettik. Bu dostlarımın azı seçimi kazandı. Çoğu kaybetti. Kaybedenler için üzülüyorum. Onlar da yaşadıkları bölgeye bir şeyler vermek için yola çıkmıştı. Takdir seçmenindir. Kazananları tebrik ediyorum.Kaybedenler için üzgünüm. guras@milliyet.com.tr Seçimden bir gün önce cumartesi günü, genç adam seçim minibüsünü meydana çekmiş, meydanın ortasına ses düzenini kurmuştu. Heyecanlı heyecanlı yapmak istediklerini ve projelerini anlatıyordu.