Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Merkez Bankası bir araştırma yaptırmış. Bu araştırmaya göre, (1) Türkiye’de ithal malına bağımlı olmamızın, sanayide giderek daha fazla ithal girdi kullanımının nedeni ucuz döviz değilmiş. Bizim üreticimiz kaliteli mal üretemediğinden halkımız ithal malına, üreticimiz ithal girdiye yöneliyormuş.
(2) İthal girdi kullanan firmalar, yerli girdi (yerli malı) kullananlara göre daha yüksek büyüme oranlarına ulaşabiliyormuş.
Merkez Bankası araştırmasına göre,
(1) Yerli malı pamuk, iplik, bez, kumaş üretecek yerde, doğrudan bezi ve kumaşı ithal edenler, bunu döviz ucuz olduğu, ithalat ucuza geldiği için yapmıyor, bizim pamuklarda, ipliklerde, kumaşlarda iş yok.
(2) Türkiye’de Türk malı pamuk kullanan, iplik kullanan, bez kullanan sanayici kaybetmeye mahkûmdur. Büyümek istiyorsa, pamuğu Mısır’dan, ipliği Bangladeş’ten, bezi Hindistan’dan ithal etmelidir.

Ucuz dövizle rekabet imkânsız
Merkez Bankası’nın araştırmaları henüz yayımlanmadı. Ama dün İstanbul’daki bir toplantıda konuşan Merkez Bankası Başkanı, araştırmaların ana bulgularını özetledi. Özetlerken de savundu.
Merkez Bankası Başkanı’nın henüz yayımlanmayan araştırmaların bulgularına bu kadar sahip çıkmasının bir nedeni var. Türkiye’de ihracat ne kadar artarsa artsın, ithalat artış hızını yakalayamaz oldu. Çünkü ucuz döviz nedeniyle ithal mallar ve ithal girdi cazip hale geldi. Sanayiciler ve ihracatçılar Merkez Bankası’nın “ucuz kur” politikasını eleştiriyor. Anlaşıldığı kadarıyla, Başkan bu araştırmalara dayalı olarak savunma yapma arayışında.
Türkiye’de piyasada iki para birimi var: Türk Lirası ve dolar. Para bir değer ölçüsüdür.
Yerli üretimde değer bu iki para biriminden Türk Lirası ile ölçülüyor. İthalatta değer ölçüsü dolar oluyor. Merkez Bankası “gerçekçi kur politikası uygulamayı bir türlü beceremiyor.” Türk Lirası son yıllarda devamlı olarak pahalı oluyor, dolar ucuz oluyor.

Katma değeri yükseltmeliyiz
Tarım veya sanayi ürünü içeride üretildiğinde malın maliyeti, ithal ürünlerine göre (ucuz dövizle ölçüldüğü için) genelde yüksek çıkıyor. Böyle bir durumda, yerli üreticinin teknoloji geliştirmeye, üründe kalite artırımına yönelmeye imkânı kalmıyor. Yerli üretici ucuz ithal mali ve ithal girdi karşısında ezilip gidiyor.
(Kaldı ki ithal ürünlerde, ölçek avantajı, yıllar önce piyasaya girme avantajı, değişik desteklerle sağlanan avantajlar da var.)
Bir ülke üreterek büyür. Üretmek demek katma değer yaratmak demektir. Katma değer, çıktı ürüne, daha çok yerli girdi eklemekle yaratılır. İthal parçaların (girdilerin) bir araya getirilmesiyle oluşacak çıktılarda (nihai malda) katma değer düşük olur.
Biz üreterek, katma değeri yüksek mal ve hizmet üreterek büyümeye mecburuz. Ucuz ithal malını piyasaya süren, ucuz ithal girdi kullanarak katma değeri düşük üretim yapan firmalar diğerlerine göre daha hızlı büyür ama Türk ekonomisi büyümez. İşsizlik azalmaz. Refah artmaz.