Batı dünyasının tüketim pazarını ABD tükecisi yönlendirmeye başladı. ABD tüketicisi yolu açıyor. Dünya tüketicisi arkadan gidiyor.
Şimdilerde ABD'de üreticilerin ve satıcıların hedef müşterisi ise "Y" kuşağı.
"Y" kuşağı 1979 - 1984 yılları arasında doğan, 16 - 21 yaş arasındaki Amerikan çocukları. 1950-1960'lı yılların nüfus patlamasında doğanlar, bunların anaları babaları.
Geçen yıl bunlar ABD pazarında 122 milyar dolar harcama yaptı. Bu paranın 14.4 milyar doları "cep harclıkları" idi.
2010 yılında ABD tarihinde görülmemiş bir şey olacak. Nüfusun yüzde 30'unu 13 ile 19 yaş arasındaki gençler oluşturacak. Ve bunlar tüketim çılgınlığını başlatacak.
ABD'de üreticiler ve satıcılar, davranış ve yaşam biçimlerine bakarak, müşterilerini dört farklı grupta topluyor.
(1) Eski kuşak: Yaşları 50'nin üzerinde olanlar.
(2) Nüfusun patlama dönemi (Babyboomers): Bunlar İkinci Dünya Harbi durgunluğundan çıkılır, çıkılmaz başlayan nüfus patlamasında doğanlar. 1950'li, 1960'lı yılların başında doğan bu nüfus, bugün 45 - 55 yaşlarında... Başkan Clinton kuşağı... Çoğu gelişen ekonominin nimetlerinden yararlanıyor. Çocuklarını mutlu etmek için onlara para akıtıyor.
(3) Kayıp kuşak (Yazar Douglas Coupland'ın verdiği isimle bunlar "Generation X" olarak adlandırılıyor.): Bunlar ekonominin kötü döneminde 1965 - 1975 yılları arasında doğanlar. Bunlar Vietnam harbinden etkilendi. Bunlar sıkıntılı bir gençlik dönemi geçirdi. Yarın ne olacak, nasıl iş bulacağız endişesiyle üniversite eğitimi tamamladı. İkinci Dünya Savaşı tecrübesi yaşayan enneliri ve babaları onlara yeterli moral ve maddi destek veremedi.
(4) Şanslı kuşak: Kayıp kuşak için "X" harfini kullananlar bunlara "Generation Y" adını veriyor. Bunlar "X" kuşağını takip eden kuşak.
ABD ekonomisi gibi, Avrupa, Asya ekonomileri de şimdi "Generation Y" için çalışıyor. Hedef tüketici kitlesi bu kaşak. Küreselleşme bunlar arasındaki ortak "kültürü"genişletti. Bunlar "reklamlardan çok" birbirinden etkileniyor. Philips'in yayınladığı "Mondial" isimli derginin 21'inci sayısında, Kaliforniya doğumlu 19 yaşındaki Eric Vorkoceper'in bir değerlendirmesi veriliyor: GAP mağazalarında "corgo" modası pantolonları gördüğünde, "Bu çirkin şeyi kim giyer?" diye dudak bükmüştü. Ama sokaklarda herkesin üzerinde "cargo pantolon" görünce ben de aldım. Şimdi üç tane cargo pantolonum var. Giyiyorum.
Generation "Y kuşağı" şanslı kuşak. Bilgisayar kuşağı. Yarın endişeleri yok. İnternet sayesinde zengin olabileceklerine inanıyorlar. Aileleri onların her isteğini karşılıyor. Müzik seti, hatta otomobil alıyor. Yarın endişeleri olmayan bu kuşak eline geçen parayı hemen harcıyor.
Dünyada olan bitenleri gördükten sonra, atlayalım Türkiye'ye...
Bugün Türkiye'de "Generation Y" (yani şanslı kuşak), "Özal çocukları"dır. Bunlar 1975 - 1985 yılları arasında doğan ve bugün 15 - 25 yaş grubunda olan gençlerdir. Bunlar Özal'ı, "köşeyi dönme ve enflasyondan çimlenme" nimetleriyle beslendi. Toplam nüfusun yüzde 20'sini oluşturan, yaklaşık 13 milyon Özal çocuğu Türkiye'de "ana tüketici" durumunda. İnönü'nün darlık döneminde 1940 - 1960 döneminde doğanlar bunların anaları ve babaları. Bu anne ve babalar, "biz yiyemedik, biz giyemedik, biz gezemedik, biz yapamadık" bunlar ne yaparsa yapsın diyerek, "Özal çocukları"nın tüketimlerini çoşturuyor.
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr