Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu rakamları FinansInvest'ten Oğuz Büktel'den aldım. Oğuz Büktel, şirketlerin geçen yılın eylül ayı faaliyet rakamlarını dolara çevirmiş. Bu yılın eylül ayı rakamlarıyla karşılaştırmış. Bu rakamlara göre hisse senetleri borsada işlem gören büyük sanayi kuruluşlarının üretimleri, satışları, kârları milli gelirdeki artışın üzerinde bir büyüme içinde.Milli gelirin yüzde 30.1'ini oluşturan sanayideki büyüme yüzde 7.1 (gayri safi yurtiçi hasıladaki büyüme yüzde 5.6) iken, 220 büyük sanayi şirketinin üretimden satışlarının yüzde 21.6 artması dikkati çekiyor. Hisse senetleri borsada işlem gören 220 büyük sanayi kuruluşunun üretimden satışları bir yılda (dolar olarak) yüzde 21.6 oranında, brüt kârları yüzde 31.2, net kârları 19.2 oranında arttı. Bu tablo, milli gelirdeki büyümeye rağmen, "İşler kötü. Üretim düştü. İşçi çıkarıyoruz. Siftah edemiyoruz. Ekonomi büyüyorsa biz neden farkına varamıyoruz?" şeklindeki yakınmaların nedenini ortaya koyuyor. Anlaşıldığına göre büyükler, ayakta kalabilmek için küçükleri eziyor. Büyükler, ucuz ithalatla rekabet edebilmek ve de iç piyasada ve ihracatta maliyeti aşağıya çekebilmek için daha çok ithal girdi kullanıyor. Girdi ithalatındaki artışın sanayi üretim artışının ve milli gelir artışının üzerine çıkması bu sorunun boyutunu sergiliyor. Büyükler daha fazla ithal girdi kullandıkça, küçüklerden daha az mal alıyor. Küçükler pazar kaybediyor, işçi çıkarıyor. Büyüklere ara malı ve girdi satabilmeye çalışan küçükler, ithal girdilerle rekabet edebilmek için fiyatları aşağıya çektikçe kârdan fedakârlık ediyor. Hatta, kapanmamak için bir süre zarara katlanıyor. Büyükler kendilerini kurtarıyor Milli gelir rakamları belli bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin parasal (katma) değerini veriyor. Milli gelirdeki değişim sektörlerin bütününü kapsıyor.Nasıl ki, kişi başı gelir 5 bin dolar denildiğinde, bu 73 milyon nüfusun aynı gelir düzeyinde olduğunu göstermiyor ise sanayi yüzde 7.1 büyüdü denilince, her sanayi kuruluşu bu oranda büyümüyor. Bazısı küçülüyor. Bazısı yüzde 20 - yüzde 40 büyüyor.Büyüme ve küçülmede, beceri, bilgi, teknoloji ve şans önemli. Ama ekonomik ve sosyal şartlar genelde dengeyi bozan en önemli ve güçlü etkenler oluyor. Bir ülkede nasıl gelir dağılımı yanlış ekonomik ve sosyal politikalar sonucu bozuluyorsa, üretim yapısı da aynı şekilde rezil olabiliyor.KOBİ'leri, küçük üreticileri teşvik ediyoruz. Onlar iyi niyetle Anadolu'nun her köşesinde yatırım yapıyor. İşçi çalıştırmaya ve üretime başlıyor... Sonra da uygulanan ekonomi politikalarının onları ezmesini umursamıyoruz. Yatırım önemlidir ama daha da önemlisi yapılan yatırımları yaşatmaktır. KOBİ'ler güç durumda guras@milliyet.com.tr