Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Sanayinin 3 büyükleri diye bilinen Nejat Eczacıbaşı 20 yıl önce, Vehbi Koç 17 yıl önce, Sakıp Sabancı 9 yıl önce öldü. Önceki gün İstanbul’da düzenlenen bir törende Vehbi Koç anıldı.
Vehbi Koç’u anmak için düzenlenen törenlerde, Vehbi Koç ödülü veriliyor. “Türkiye’nin ve Türk insanının gelişimine önemli katkıda bulunmuş kişi ve kurumlara destek amacıyla” eğitim, sağlık ve kültürde öne çıkan kişiler ödüllendiriliyor. Nejat Eczacıbaşı, ölümünün 20’nci yılında 3-4 Mayıs’ta anılacak. Anma törenlerinde New York Flarmoni Orkestrası konser verecek.
Sakıp Sabancı’yı anmak için her yıl dostları bir araya geliyor. Anma toplantılarına ek, Washington’da her mayıs başında Sabancı Konferansı gerçekleşiyor. Sabancı Üniversitesi her yıl bilimsel araştırma ve makale yarışmaları yapıyor.

O kuşak çok işler yaptı
Vehbi Koç dönemi girişimcileri bugün Türk ekonomisini ayakta tutan ekonomik büyüklükteki, dış rekabete açık yatırımları yapan Anadolu kökenli girişimcilerdir.
Jak Kamhi, Asım Kocabıyık, Vitali Hakko, Ahmet Sapmaz, Raşit Özsaruhan, Selçuk Yaşar, Melih Özakat, İbrahim Bodur, Osman Boyner, Muzaffer Gazioğlu, Şarık Tara, Feyyaz Berker, Orhan Aker, Refik Bezmen, Tevfik Ercan, Halit Narin, Sıtkı Koçman, Kamil Oba, Sabri Ülker aynı kuşaktaki girişimcilerdir.
Bu girişimciler, Devlet Planlama Teşkilatı’nın estirdiği kalkınma, gelişme ve yatırım rüzgarında, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın ucuz ve uzun vadeli döviz kredisi ve proje desteği ile ekonomik büyüklükte yatırımlar yaptılar. (Kaynak TSKB’nin Öyküsü, Erol Üyepazarcı, 1995)
Arçelik, Eczacıbaşı İlaç, Seramik ve İpek Kağıt, Bossa, Profilo, Akçimento, Borusan, Otosan, BMC, Beko, Çanakkale Seramik, DYO Boya, Ege Yıldız, Kartonsan, Polisan, Habaş, Siemens Kablo, Aygaz, Altınyıldız, Vakko, Aksu, Sasa, Makine Takım, Nuh Makarna ve Çimento, Tat, Alarko, Fruko Tamek gibi tesisler 1970’lerdeki bu rüzgar ve teşviklerle kuruldu. Faaliyete geçti.
Birinci kuşağın “aile işletmesi” olarak kurduğu tesislerin devamı kurumsallaşmaya bağlıdır. Vehbi Koç aile işletmelerinde kurumsallaşmanın önünü açan bir kişidir.

Koç kurumsallaşmada örnek oldu
Koç, “Hayat Hikâyem” isimli kitabında holdingin kuruluşunu şöyle anlatır:
“Avrupa’nın büyük firmalarının uzun seneler nasıl ayakta durduklarını tetkik ettim. Müesseseyi şahsımla kaim olmaktan çıkarmanın en doğru yol olacağı kanaatine vardım. 1948’den itibaren mali ve hukuki kanunlarımızı tetkik ettirdim. Çift kurumlar vergisi bir holding kurulmasına, holdingi içerisine alan bir vakıf ise Medeni Kanunumuza uymadığı için, yıllarca hususi bir kanun çıkarılması için uğraştık. Muvaffak olamadık. En nihayet 1961’de bu durumun düzeltilmesi ile holdingi kurmak teşebbüsünü hızlandırdık ve kurduk.
Esas mukavele 20.11.1963 günü Divan Oteli’nde imzalandı. Holding kurmaktaki maksatlarımızın en mühimleri:
* Bu kadar emekle meydana gelen bir teşkilatı, ölümümden sonra yaşatmak,
* Bugün çalışanlara, yarın çalışacaklara hisse senetleri satmak suretiyle onları müesseseye bağlamak,
* Holding içinde sosyal hususlara ehemmiyet vererek, işten ayrılanların istikballerini temin etmektir.”
Hatırlatayım. Vehbi Koç bunları 1973’te yazdı.