Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Washington

Washington’dan bu son yazım. Başbakan Erdoğan’ı taa Washingtonlar’da izlemek ve dinlemek fırsatını buldum. Genel Yayın Yönetmenimiz Derya Sazak görevlendirmese, Washington Temsilcimiz Pınar Ersoy gereken izinleri almasa idi, benim gibi saf ve bakir bir Anadolu çocuğunun Erdoğan’ın katıldığı toplantıları izlemesine güvenlik görevlileri hiç mi hiç izin vermezlerdi.
Türkiye’de canlı olarak dinleyemediğim, eşini ve kızlarını canlı olarak göremediğim Erdoğan’ı bol bol canlı olarak dinledim, Brooking toplantısına katılırken de eşini ve kızlarını uzaktan görebildim. El sıkabildim mi? Hayır. Selam alabildim mi? Hayır. Fotoğraf çektirebildim mi? Ne mümkün!
Şimdi sayın okuyucularım sual eyleyecekler: “İyi de hocaefendi... Sen oralarda ne yaptın?” Efendim, ben, Başbakan’ın peşinden dolaşmaya, olanı biteni gözlemeye çalıştım. Başbakanımız ile Washington’a gelen bakanlarımız ile iki üç laf etmek ve de işadamlarımızla bolca sohbet imkânı buldum.

Dedikodu bol
Şimdi gelelim Washington dedikodularına:
* Washington’da Erdoğan Devlet Başkanı seviyesinde ilgi gördü. Bu Erdoğan için önemli, Türkiye için bir onurdur.
* Başbakan’a Beyaz Saray’da ayrılan süre olağanüstü uzun oldu. Önce heyetlerle, sonra baş başa görüşme gerçekleşti. Gül bahçesinde uzun süreli basın toplantısı yapıldı. Uzun süreli bir akşam yemeği yenildi. Açık anlatımıyla Obama, Erdoğan’a uzun süre ayırdı.
* Erdoğan’a uzun süre ayrılmasının bir başka önemi var. Erdoğan’ın ziyaret programı, Başkan Obama’nın başının Cumhuriyetçilerle en derti olduğu döneme rastladı. Fotoğraflara dikkat edilir ise Obama’nın yüzü bu günlerde gülmüyor. Kafası dalgın mı dalgın.
* Erdoğan’ın Başkan Obama’ya hediye etmek için üzerinde Arap harfleriyle ”Barack Hüseyin Obama” yazılı hat sanatı eserin seçilmesinin pek doğru olmadığı konuşuldu. Daha önce Türkiye’de ABD‘yi temsil eden Amerikalılar, bu konularda Başbakan’ın danışmanlarının daha dikkatli olmasının yararlı olacağını işaret etti. Amerikalıların yaptıkları sohbette “Cumhuriyetçiler ve muhalifler, Başkan Obama’yı karalamak için, Müslüman olduğunu ileri sürüyor. Başkanın kullanmadığı isminin, Türkiye’nin kullanmadığı Arap harfleriyle levha haline getirilmesi ileride Başkan’ı yaralamak isteyenlere fırsat verebilir” deniliyordu.

Şen olasın Washington!
* Devlet büyüklerimiz Washington’a gittiklerinde mutlaka programda IMF ve Dünya Bankası başkanlarının ziyareti de yer alırdı. Şimdilerde devlet büyükleri daha fazla ticaret imkanı arayışında Amerikalı işadamları ile görüşmeye vakit ayırıyor.
* Ya Erdoğan’ın gezisine katılan işadamları ne yaptı? Önce bir şanssızlık oldu. Bu tür gezilerde işadamları gidiş ve gelişte aynı uçakta seyahat ederken devlet büyükleri ile sohbet imkânı elde etmekten hoşlanırlar. Son anda program değişince, işadamları Erdoğan ile aynı uçakta seyahat imkanı bulamadı. Washington’da farklı otellerde kaldıklarından Erdoğan’ı görme şansları da olamadı. Sadece Başbakan’ın konuşma yaptığı toplantılara izleyici olarak katılabildiler.
* İşte geldik, dönüyoruz, “Şen olasın Washington şehri!”