Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen gayrimenkul fuarına bu yıl “normalin ötesinde” ilgi gösterdik. En büyük çadırı bizim konut yapımcılarımız kurdu. Başbakan Yardımcısı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı fuara katıldı. Bir süre önce de Dubai’de düzenlenen fuara büyük önem vermiştik.
Bu arada hükümet tarafından, yabancılara konut satışlarını cazip kılmak için, önce mütekabiliyet şartı kaldırıldı. Şimdi de konut satın alanlara 6 ay veya 1 yıl oturma izni için çalışmalar yapılıyor.
Hükümet, bakanlar, büyükşehir belediye başkanı ve konut yapımcıları neden bu fuarlara bu kadar önem veriyorlar? Yabancıya konut satmaya neden bu kadar önem veriyoruz? Konut satınca ne olacak?
* Yılda birinci-ikinci el 500 bin konutun satıldığı Türkiye’de, (Konut-Der Başkanı’nın ifadesine göre) 1 milyon adet konut stoğu birikmiş. Acaba bu stoğu eritmek için mi yabancıların peşine düşüyoruz?
* Konut alımı için yabancıların getireceği dövizler ile ekonomiyi coşturmayı, koşturmayı mı istiyoruz?
* Yabancılar gelsin, konutları satın alsınlar da onlarla komşu olalım diye mi bu sevdaya düştük?
* Yabancılar konut alsın, ticari bina alsın, sonra da bize kiralasın diye bir arzumuz mu var?
Konut alma, komşu al
Her ülkenin, her ülkede yaşayan insanların kendilerine göre yaşam düzenleri, alışkanlıkları vardır. Her gün konut alınmaz. Bizde “Konut alma komşu al” derler. Önce mahalle kültürü yok oldu. Sokaklar boşaldı. Duvarlar içinde koruganlı sitelerde yaşanmaya başlandı. Siteler içinde 20 veya 30 katlı binalarda, 500 veya 900 aile bir arada yaşar oldu. Şimdi bu sistemin içine yabancıları oturtmaya çalışıyoruz.
Yabancılarla aynı konutta ortak yaşama alışmamız isteniliyor. Onlar mı bize uyacak, biz mi onlara uyacağız belli değil.
Sosyal boyutu unutmayalım
Sakın ola ki bu anlatılanları yabancı düşmanlığı olarak değerlendirmeyiniz. Ama ortada bir sosyal gerçek var. Ve yabancılara konut satışının sadece maddi boyutunu düşünenler, satılacak konut sayısına ve gelecek para miktarına bakarak konuyu değerlendirenler, işin sosyal boyutunu unutuyor. Bugüne kadar yabancılara konut satışları daha çok sahil yörelerinde oldu. Tatil yörelerinde yabancıların toplu yaşamına dönük siteler ilgi gördü. Bu tür yaşam biçimi tatil yörelerinde sosyal bakımdan sorun çıkarmadı.
Büyük şehirlerde bundan sonra yabancılara yapılacak konut satışlarında belirsizlik var. Yabancının istediği projede istediği konutu alması mümkün olabilecek ise, konut alan bir kişi komşusunun kim olacağını bilmemeyi bırakınız, hangi ülkeden geleceğini bile bilemeyecek demektir.
Aynı siteler içinde belli bloklar bütünü ile yabancılara satılacak ise, site içinde farklı yaşam biçimi nedeniyle uyumsuzluklar olabilecektir. Yabancılara konut satışı kararından geri dönüş olamaz. Konutları satacağız ama, bu işin ekonomik getirisine önem verdiğimiz kadar sosyal boyutu olduğunu hatırlatmak için bunları yazıyorum.