Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yalçın Küçük, Türkiye'de genel kabul görmüş ve kalıba bağlanmış fikir ve eylem çizgisinin dışına çıkan bir entelektüel, bir yazardır. Genel kabul görmüş fikir ve eylem çizgisi doğrultusunda belirlenen yürürlükteki "kanun maddelerine" aykırı davrandığı için de suçlu kabul ediliyor. Ömrünün büyük kısmı hapiste geçti, hapiste geçiyor.
Ama o, hapse girdiği için, hapse girmemek için fikir ve eylem çizgisini değiştirmiyor. Acaba o mu doğru yolda, yoksa genel kabul görmüş ve kalıba bağlanmış fikir ve eylem çizgisi içine hapsolanlar mı doğru yolda?
Acaba toplumda herkesin aynı şekilde düşünüp, aynı eylem içinde olması mı gerekir? Hangi fikir, hangi eylem doğru, hangisi yanlıştır?
Kapitalist dünyanın ilahlarından Soros "Açık Toplum" hayalini anlatırken şunları söylüyor, "Açık Toplum, hepimizin eksik bilgilerle hareket ettiğimiz ilkesine dayanır. Asıl gerçeği kimse bilmez. Bu nedenle eleştirel bir düşünce sistemine sahip olmamız gerekir... Azınlıkları, farklı düşünenleri, yazanları, farklı yaşayanları korumalı ve görüşlerine saygı duymalıyız... Baskıcı devlet, kapalı toplum oluşturuyor."
Yalçın Küçük, Türkiye'de genel kabul görmüş ve kalıplaşmış düşünce tarzının dışına çıkıyor. Bambaşka, farklı, eleştirel bir yaklaşımla geçmişi değerlendiriyor, insanları yargılıyor, gelecek hakkında tahminler yapıyor.
Fikirlerini ve eylem tarzını beğenirsiniz beğenmezsiniz, ama bir gerçek var. Devamlı üretiyor. Cezanın ağırlığı onun fikirlerini savunmasını, üretimini olumsuz etkilemiyor. Tersine coşturuyor. Yalçın Küçük 1938 yılında İskenderun'da doğdu. Kabataş ve Mülkiye'de okudu. ABD'de Yale Üniversitesi'nde, İngiltere'de Birmingham Üniversitesi'nde lisansüstü derece aldı. Kuruluşunda Devlet Planlama Teşkilatı'na uzman olarak girdi. 1965 yılına kadar uzun vadeli planlar bölümünün başkanlığını yaptıktan sonra Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde ders verdi.
Kıbrıs gazisidir. Türk Silahlı Kuvvetleri ile Kıbrıs savaşına katıldı. Adı bir süre "şehitler listesi" içinde yer aldı. Sonra "şehit" değil "gazi" olduğu anlaşıldı.
Genelev patronu Manukyan'ın vergi rekortmeni olduğu 1990 yılında Türkiye'yi terk etti. Sekiz yıl yurtdışında kaldı. Bu arada yazılarından dolayı açılan davalar mahkumiyetle sonuçlandı. 29 Ekim 1998 tarihinde Türkiye'ye dönerek hapishaneye girdi. Hapishanede yazmaya devam ediyor. Kamuoyu onu, "aykırı yazılarından" tanır. Çünkü kamuoyu onun iktisat, planlama, ekonomik model ve istatistik konusundaki uzmanlığı ve yayınları ile hiç mi hiç ilgilenmez... Kendisi ise, "Aydın Üzerine Tezler" ve "Türkiye Üzerine Tezler" dizileri ve diğer çalışmalarıyla tarih ve politika konusunda genel kabul görmüş yapıyı altüst ettiği iddiasındadır. Tartışma yaratan iddialarının başlıcaları şunlardır: "Tazminat rüzgarı Avrupa'dan değil, Mısır'dan esti. Mustafa Kemal büyük bir liderdir, ancak Sultan Hamid, özgürlüklerden korksa da büyük bir modernizatör ve reformcu prenstir. Enver Paşa ise hülyalı bir yurtseverdir. Birinci İnönü Zaferi, savaş denilemeyecek kadar küçük bir çatışma ve hatta bir manevradır. İlk kurşunun İzmir'de atıldığı savı doğru değildir. Ayrıca Hasan Tahsin'in kişiliği de buna elverişli değildir. İlk kurşun muhtemelen İskenderun'un sayfiye yeri Belen'de veya İskenderun'a bitişik Dörtyol'da atılmıştır."
Yalçın Küçük'ün, Haymana Hapishanesi'nde günlüğüne düştüğü notlar "Aydınlık Zindan" ismi ile bir kitap halinde yayımlandı. (Bilge Erenus, Yalçın Küçük, Aydınlık Zindan, Kaynak Yayınları, Şubat 2000, 300 sayfa). Olayların ve insanların genel kabul olmuş çizgi dışında eleştiriyel bir kalem tarafından değerlendirilmesine tahammülünüz var ise, Yalçın Küçük'ü okuyunuz.


Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr