Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu kadınlar gününde, örnek bir Anadolu kadınından, kendi gücü ve kendi ismi ile kurduğu fabrikada yatak üreterek, ülkenin toplam yatak ihracatının yarısını gerçekleştiren Kayserili Berna İlter’den söz edeceğim.
Kadınlarımız sadece dayak ve cinayet ile gündeme getirilir olunca, kadınlarımızın içeride ve dışarıdaki, sosyal ve ekonomik alanlardaki başarılarını küçümser hale geldik. Kadınlarımızın sosyal ve ekonomik başarılarını satamadığımızdan yabancılar da kadınlarımıza acıyor.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından her yıl yayınlanan Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre; 2012 yılında Türkiye, kadın-erkek eşitliğinin varlığı bakımından 135 ülke arasında 124’üncü sırada imiş.
El insaf... Türkiye’de kadınlar bu durumda mı? İçeride ve dışarıda üniversite eğitimi görenlerin yarısı kadın. Eğitim, sağlık, hukuk, finans, sanat, kültür, bilim alanlarında kadın çalışanların sayısı erkeklerle ya eşit ya fazla... Uluslararası ve ulusal şirketlerde tepe yöneticisi olarak görev alan kadınlarımızın sayısı giderek artıyor.

Yatakçı Berna Hanım gibi çok kadınımız var


Kadınlarımızı küçümsemeyelim
Yazının başında isminden söz ettiğim Yatakçı Berna Hanım gibi binlerce kadınımız, iş aleminde üretime katkıda bulunuyor. Bunları görmeyelim... Unutalım... Her gün dayak yiyen, cinayete kurban giden kadınların durumunu tüm kadınlar için ölçü kabul edelim... Olamaz böyle bir şey.
Gelelim Yatakçı Berna Hanım’ın hikayesine. Berna İlter’in annesi öğretmen, babası astsubay. Kayseri’de 11 yaşında Anadolu Lisesi’ne devam ederken babasının tayini Tatvan’a çıkmış. Ama babası eğitiminin aksamaması için kızını Kayseri’de bırakmış. Daha sonra 9 Eylül Üniversitesi İngilizce İşletme Fakültesi’ni bitirmiş. 1995 yılında özelleştirmede İranlıların satın aldığı Kayseri’de bulunan, Türkiye’nin ilk ve tek çinko tesisi Çinkur’da ihracat sorumlusu olmuş.

Çalışan kazanıyor
Sonrasını şöyle anlatıyor; “Çinkur metal üretiyordu ama metal fiyatları Londra Metal Borsası’nda belirleniyordu. Beni Londra Metal Borsası’na gönderdiler. Londra’da Çinkur için çalışırken fabrika kapandı. Kayseri’ye döndüm. Bir süre danışmanlık yaptık. 2001 yılında (Berna) BRN Uluslararası Danışmanlık ve Dış Ticaret’i kurdum. Emaye tava, tencere, ocak, fırın, çelik kapı gibi Kayseri’de üretilen malları Afrika ülkelerinde pazarlamaya başladım. Yatak kumaşı isteyenler; yay, keçe de istemeye başladı. Bir süre sonra da bitmiş ürün talebi geldi. Fason olarak yatak ürettirmeye başladım. Fason üretimde sorun yaşanıyordu. İnşaat mühendisi olan kocam bana 800 m2’lik bir bina kiraladı. 10 da işçi ile yatak üretimine başladım. İhracatımız patladı. Avrupa’da her ülkeye ürün satar olduk.”
Yatakçı Berna Hanım şimdilerde Kayseri’de 25 bin m2lik tesislerinde 250 işçisi ile üretim yapıyor. Türkiye’nin en büyük yatak üreticisi ve ihracatçısı.
Türkiye’de Yatakçı Berna hanım gibi binlerce başarılı kadın var. Tüm kadınlarımıza sevgiler, mutluluklar.