Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Bu yıl ve gelecek yıllar, yeni yıllarını kutlamak isteyeceklere 4 bin yıllık bir "yeni yılları kutlama tapınağı"na gitmelerini öneriyorum... Lokantada gazinoda yeni yılı herkes kutlar. Önemli olan dünyada benzeri olmayan bir tapınakta yeni yılı karşılamak...
Ülkemizdeki güzelliklerden çok kimse habersiz... Ankara'nın, Çorum'un, Yozgat'ın hemen "burnunun dibinde", bundan 4 bin yıl önce Hititlerin yaşadığı Hattuşa adında bir büyük kent var... Ulaşımı kolay... Konaklama imkanı var ve ucuz.
Hattuşa milattan önce yaklaşık 1650/1600 yılları ile 1200 yılları arasında Anadolu'ya hakim olan Hititlerin başşehri.
Boğazkale diye anılan bir ilçenin eteklerinde 6 bin metrekareyi kaplayan taş kalıntıları ile insanın tüylerini ürperten bir medeniyetin kalıntıları. Buluntuların bir bölümü Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde, bazıları Çorum Müzesi'nde... Taşlar ise Boğazkale'de...
Ben Hititleri değil de, bu medeniyetin kalıntılarının yanında kurulu Boğazkale'deki yaşamı anlatacağım.
Boğazkale 2 bin nüfuslu bir ilçe. Yaşayanlar buğday yetiştiriyor. Sadece on ailenin 40 - 50 adet büyükbaş hayvanı var.

İlçenin Belediye Başkanı İbrahim Bostancı, hem ilçesine hem Hititlere aşık bir kişi. Hitit tarihini öğrenmiş... Ama çaresiz... Çünkü para yok. Boğazkale halkından para almasına imkan yok. Hattuşa'yı gezen turistlerden para almasına imkan yok.
Hattuşa'yı gezen turistlerin paralarını "Ören Yerleri Yönetmeliği" gereği Turizm ve Kültür Bakanlığı alıyor. Belediyeye beş kuruş verilmiyor. Ama ören yeri olarak Hattuşa'nın bakımından, temizliğinden, güvenliğinden Boğazkale Belediyesi sorumlu.
İbrahim Bostancı diyor ki, "Başkan olduktan sonra 4 yıl içinde 170 defa Ankara'ya gittim. Her gidişimde bakanlıklarda bir başka sorumluya derdimi anlatmaya çabaladım. Bazı sorumlular Hattuşa'nın yerini bile bilmiyor. Geçenlerde Yozgat Valiliği'nden telefon ettiler. Bakanlık Hattuşa'ya gidecek Fransız TV ekibini Yozgat'a göndermiş. Bu adamları ne yapalım diye soruyorlardı..."
Boğazkale Belediyesi'nde çalışanların tümünün aylık maaşı 15 milyar lira. Belediyenin ana geliri İller Bankası'nın her ay gönderdiği 5 milyar lira. Belediye memurlarına 80 milyar lira borçlu. Belediye binasında tuvalete girdim. Çıktım. Karşı duvarda memurların aylık brüt ve net maaşları ile, bugüne kadar yapılan ödemelerden sonra alacaklarını gösteren liste asılı idi.

Mahfi Eğilmez, Hitit merakı nedeniyle Boğazkale hemşerisi olmuş. Başkana Tempra marka eski bir otomobil hediye etmiş. Benzin parasını cebinden ödeyerek başkan bu otomobille Ankara'ya giderek bakanlık bakanlık geziyor. Hattuşa'ya ilgi arayaşını sürdürüyor. Halkımızın yerini bilmediği, ilgi göstermediği Hattuşa'yı milletvekillerimizin, bakanlarımızın, Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın bilmelerini ve ilgi göstermelerini beklemek fazla iyimserlik olur.
Boğazkale'de 180 yataklı 3 turistik tesis var. Ben, bunlardan Hasan ve Cengiz Aşıkoğlu'nun işlettiği Aşıkoğlu Otel ve restoranını biliyorum. Odaları temiz, lokantası güzel.
Hattuşa'da üzeri açık, 12 metreye varan kayalıklarla çevrili bir açık hava tapınağı var. Milattan önce 15'inci yüzyılda kayalıkların üzeri resimler ve yazılarla donatıldığından Yazılıkaya diye adlandırılan bu tapınak "yeni yıl şenliği evi" olarak yapılmış. Eski dönemlerde yazdönümü, kışdönümü diye adlandırılan yeni yıl kutlamaları burada yapılırmış... Yeni yılları kutlamak için yer arayanlar... İşte size 4 bin yıllık bir yer... Seyahat acentelerimiz, yerli ve yabancılara bunu duyursa, hiç olmaz ise bu vesile ile insanlar Hattuşa'yı görür. Gördükten sonra da bu zamana kadar görmedikleri için hayıflanır.