YSL

YSL markası günümüzde lüks ve pahalı giyim sektöründe tepelerde dolanan bir "marka." Bu marka, bir modacının "Yves Saint Laurent"in isminin baş harflerinden oluşuyor. Yves Saint Laurent, 8 Ocak'ta işini bırakacağını, son moda gösterisini 22 Ocak'ta Paris'te yaptıktan sonra köşesine çekileceğini açıkladı.
Bu haber bizim halkımızı hiç mi hiç ilgilendirmez... Ama üst gelir grubundaki ülkelerde daha iyi yaşam arayışında olan ve her şeyin daha iyisine sahip olmayı isteyen insanlar için önemlidir. Bunun içindir ki o ülkelerin medyası günlerdir bu habere yer ayırmaktadır.
YSL'nin hikayesi ilginçtir.
YSL, 1936 yılında Cezayir'de doğdu. Babası sinemaları olan varlıklı bir kişi idi. Okulda "eşcinsel" davranışları nedeniyle rahatsızlık duymaya başlayınca annesi onu Fransa'ya götürdü. 17 yaşında Paris'te bir giyim atölyesinde dikiş öğrenmeye başladı. Çizimini yaptığı siyah bir kokteyl elbisesi ile bir yarışmada ödül kazanınca 21 yaşında iken ünlü modacı Christian Dior ile tanıştı. Dior'un yanında çalışma imkanını buldu. 1962 yılında Dior ölünce, erkek arkadaşı Berge'nin yardımı ile kendi atölyesini açtı. YSL markası ile çizim yaptı. Kadın elbiseleri dikti. Moda eleştirmenlerinin anlattığına göre "kadının seksini ve gücünü sergileyen" çizimleri ile beğeni gördü. Rus askeri üniformalarından esinlenerek kadınlara pantolon giydirdi. Kadınlar için smokin dikti. Bianca Jagger, St. Tropez'de Mick Jagger ile evlenirken onun diktiği smokini giydi.
1970'li ve 1980'li yıllarda uyuşturucu ve alkol bağımlılığından tedavi gördü. 1990'dan sonra uyuşturucuyu ve alkolü kesti. Sadece cola cola ve günde 150 tek sigara içmeye başladı.
Seri üretime geçince, Rive Cauche Koleksiyonu'nu yarattı. Opium isimli parfüm ile kadın kozmetiği alanında faaliyetini genişletti.
1983 yılında "hayatta iken ABD'deki Metropolitan Müzesi'nde retrospective sergi açabilen ilk modacı" olma şansını elde etti.
1999 yılında hazır giyim ve kozmetik bölümünü Gucci Moda grubuna sattı. Şimdilerde bütün dünyada YSL (Yaves Saint Laurent) markası ile satılan giysilerin, parfümlerin sahibi Gucci grubu ve yaratıcısı da Tom Ford isminde bir Teksaslı.
YSL, hazır giyim bölümünü sattıktan sonra sadece işinin önemli bölümünü kaybetmedi. Erkek arkadaşı ile de arası bozuldu. İş ortağı ve sevgilisi Pierre Berge'siz yaşamaya başladı. 158 kişinin çalıştığı atölyesinde kendi çizimi giysileri diktiriyordu. Atölyesini kapattıktan sonra Marakeş'deki "Majorelle" Bahçeleri içindeki "Villa Qasis"e çekilmesi bekleniyor. Marakeş'deki bu malikanenin bahçesi turistlerin en fazla ilgi gösterdikleri yerdir. Bitki ve kuş çeşitleriyle ve de içindeki "İslam Eserleri Müzesi" ile bir yeryüzü cennetidir.
Yves Saint Laurent, bundan böyle Marakeş'de yaşamını sürdürürken, üretimlerinde hiçbir katkısı olmayan giysiler ve kozmetiklerde ismi marka olarak yaşayacak. Hem de dünyanın her köşesinde varlıklı kesimin büyük ödemelerle sahip olmaya çalıştığı ve çalışacağı bir marka olarak...

Lacoste (1933)
1930'ların ünlü teniscisi Joseph Lacoste'un lakabı "timsal"tı. Tenis oynayanlar için pamukludan dokuttuğu gömleklerin göğsüne timsah amblemini işletti. Timsahlı gömleklerde ve diğer giysilerde adı yaşıyor.

McDonald's (1948)
Amerikalı Maurice ve Richard McDonald's kardeşler, ayaküstü hizmet veren mönüsünde sadece köfte ve patates olan lokantayı açtı. Bu tür yiyecek beğeni gördü. McDonald's marka oldu.

Singer (1851)
Isaac Singer Amerika'da yaptığı dikiş makinesine kendi adını verdi. Bu makineler dünyaya yayıldı. Singer ismi yaşıyor.

Schweppes (1792)
Hindistan'da sıtma hastalığının yaygın olması, özellikle bu ülkeyi sömürge olarak kullanan ülkelerden gelen askerleri ve sivilleri perişan ediyordu. Alman Jacob Schweppes, Hindistan için, kinini sodaya karıştırarak ve acısını almak için içine şeker katarak bir içecek hazırladı. İsmi marka olarak günümüzde de yaşıyor.

Dunhill (1910)
Alfred Dunhill tek kolu olan bir arkadaşı için tek el ile yakılabilen bir çakmak yaptı. Bu çakmak ilgi görünce, gümüş ve altından benzerlerini üretti. İsmini marka yaparak, satışa sundu.