Başbakan diyor ki: “Biz yüzde 4 büyümek, yatırım yapmak istiyoruz... IMF ümüğümüzü sıkıyor. Yüzde 2 büyümemizi istiyor. Biz bunu kabul edemeyiz.” Ah... Keşke Başbakan’ın dediği gibi yüzde 4 büyüyebilsek... Hatta neden yüzde 4 büyüyeceğiz ki? Yüzde 7 büyüsek daha iyi olmaz mı?
Ne yazık ki “söz“le büyümenin imkânı yok. Büyümek için “üretmek” gerekiyor. Talep olmadan da üretilemiyor. Talep daralınca üretim, üretim durunca da büyüme duruyor.
Bakınız, 2008 yılı büyüme hedefi de yüzde 4 idi... Bu yılı yüzde 2 dolayında bir büyümeyle tamamlayabilirsek, ne mutlu bize. 2009 yılında yüzde 4 büyüme imkânsız. Başbakan bunları bilmiyor mu? Biliyor. O halde neden IMF ile yüzde 4 pazarlığı yapılıyor? Çünkü ekonominin yüzde 4 büyüyeceği varsayılırsa, kaynak tahmini de ona göre yapılıyor. Kaynak tahmini şişirilince, bütçe de şişiyor. Bütçe şişince. Hükümet olmayan paraları harcama şansını elde ediyor.
Büyüme gelir demekBüyümek üretim artışıyla mümkün olur. Üretimdeki artış milli gelirden izlenir. Milli gelir, bir dönemde ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerini verir. Cari fiyatla (o yılın fiyatı) hesaplanır. Daha sonra enflasyonun şişkinliği alınarak sabit fiyata dönüştürülür. Sabit fiyat ile yıllık değişime de büyüme oranı (hızı) denilir.
2008’de yüzde 4 büyüme hedefi varken yüzde 2 dolayında büyümenin ve de 2009 yılında büyümenin daha da gerileyeceği belli iken yüzde 4 büyüme hedefinde ısrar etmenin ne anlama geldiğini rakamlarla anlatayım.
2009 yılında hükümetin ne kadar harcama yapabileceğini belirlemeden önce, 2009 yılında milli gelirin ne olacağını gerçekçi olarak tahmin etmek gerekir.
2007 yılının milli geliri (GSYİH) cari fiyatlarla (o yılın fiyatlarıyla) 859 milyar YTL’dir
2009 yılının milli gelirini tahmin etmeden önce bakılması gereken 2 gösterge vardır: 2008 yılında (1) Büyüme ne olacak (2) Enflasyon ne olacak? Çünkü, her şeyden önce 2007 yılı milli gelir rakamının bu iki oranla çarpılarak 2008 yılında cari fiyatlarla milli gelirin ne olacağının hesaplanması gerekir.
Daha sonra 2008 yılı milli gelir rakamı 2009 yılı büyüme tahmini ve enflasyon tahminiyle çarpılarak 2009 yılı milli gelir tahminine ulaşılır.
Köfte-ekmek sorunu2008 yılında büyümenin yüzde 4 olması imkânsızdır. En iyimser tahminle yüzde 2.5 olacaktır. 2009 yılında büyüme yüzde 1.5 olursa iyidir. IMF bu gerçekçi büyüme oranlarının kullanılmasını isterken hükümet 2008 yılı için yüzde 4, 2009 yılı için yüzde 4 gibi gerçek üstü büyüme varsayımlarıyla milli geliri şişirmektedir.
Hükümetin gerçeküstü büyüme hedeflerine göre, cari fiyatla milli gelir 2009 yılında 1.111 milyar YTL olarak hesaplanmakta, bunun yüzde 28.6’sı büyüklüğündeki hükümetin faiz dışı harcama hedefi de 317 milyar YTL olarak belirlenmektedir.
Halbuki gerçekçi büyüme oranlarına göre, 2009 yılı milli gelir tahmini cari fiyatlarla 1.111 milyar YTL değil, 972 milyar YTL’dir. Buna göre de hükümetin faiz dışı harcama imkânı 317 milyar YTL’den 278 milyar YTL’ye gerilemektedir. İşte IMF’nin ümük sıkma diye adlandırılan uyarısının hikâyesi budur. Sorun “Ne kadar köfte, o kadar ekmek” sorunudur. IMF “Köfteniz az, ekmeği bol tutmayın“ uyarısı yapmaktadır.