Ahmet Sucu, Ayvalık Ziraat Odası Başkanı. Anlatıyor, "Avrupa Birliği ülkelerinde bir kilo yemeklik zeytinyağı karşılığı üreticiye 1.4 dolar prim ödeniyor. Avrupa Birliği ülkelerinde zeytinyağının fiyatı 2.8 doların altına düştüğünde devlet destekleme alımına başlıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde bir kilo zeytinyağında üreticinin eline 4.2 dolar geçiyor.
Türkiye'de bir kilo zeytinyağının satışından üreticinin eline şu anda 2.2 dolar geçiyor."
Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ziya Şensel diyor ki: "2000 - 2001 yılı ürünü teytinyağı için hükümetin ödeyeceği söylenen prim 28 cent. Halbuki hükümet 1998 yılında 40 cent prim ödemişti. Normali bu ürün dönemi kilo başı 80 cent primdir. 60 cent prim ödenmez ise üretici yıkılır."
Ayvalık şehrinin eski belediye başkanı, zeytinyağcı Ali Güreli, Ayvalık şehrinin karşısında duran ve motor ile 40 dakikada ulaşılan Midilli Adası'nı gösteriyor. "- Günahımız o kıyıda zeytincilik yapacak yerde bu kıyıda zeytincilik yapmamız mı?" diye soruyor. "O kıyıda kalsa idik, kilo başı 1.5 dolar prim alacaktık. Bu kıyıda bize 60 cent primi çok görüyorlar, 28 cent veriyorlar. O kıyıda olsa idik zeytinyağının kilosu 2.8 doların altına düştüğünde devlet destekleme alımına başlayacaktı."
Ayvalık halkının şu günlerde tek derdi "zeytinyağı"na ödenecek prim. Üretici ve sanayici Salih Madra beni hafta sonu Ayvalık şehrine götürmese idi Ticaret Odası Başkanı Ziya Şensel'in ve arkadaşlarının çabalarıyla düzenlenen toplantıda üreticinin dertlerini dinlemese idim, primin önemini anlayamazdım.
Sayın okuyucularım, zeytinyağını seviyorsanız, lütfen yazının bundan sonraki bölümünü de okuyunuz. Biraz teknik ama ülke gerçeği.
(1) Çanakkale'den başlayıp Ayvalık şehrine kadar uzanan bölgeye Körfez Bölgesi deniliyor. Bu bölgede yağlık zeytin üretimi (dikkat buyurunuz, sofralık zeytin ile yağlık zeytin farklı, sorunları farklı, biz burada sadece yağlık zeytinden söz ediyoruz) çok çok önemli. Bölgenin tek geçim kaynağı. Türkiye'nin zeytinyağı üretiminin yüzde 30'u bu bölgeden geliyor. Türkiye zeytinyağı üretiminin yüzde 60'ını sağlayan Aydın, İzmir, Manisa ve Muğla'da durum farklı. Çünkü o bölgelerde pamuk, incir, tütün, üzüm ve tarla ürünleri gibi ikinci, üçüncü ürün imkanı var. Ayvalık bölgesinde başka tarım ürünü yok. Sanayi de yok.
(2) Zeytin ağacı, dikiminden 10 yıl sonra ürün veriyor, 20 yıl sonra normal ürün kapasitesine ulaşıyor. Uzun vadeli yatırım. Ağacı dik... Olmadı, sök. Yerine başka şey ek... Sonra gene dik... Yok öyle şey. Var yılı, yok yılı diye üründe dalgalanma söz konusu. Var yılında da yok yılında da aynı harcama yapılıyor. Bakımı, ilaçlanması, toplanması yoğun işgücü gerektiriyor. Zamanlama çok önemli. Açık anlatımıyla "Bu yıl üretici zarar eder... İki yıl sonra tekrar ağaç diker... Tekrar işe başlar..." şeklinde bir şey olamıyor. Bu nedenle zeytin üreticisi ülkelerin hepsinde zeytinyağı üreticisi destekleniyor. Hem prim var, hem de fiyat destekleme alımı var.
(3) Zeytinyağına prim demek sanayiciye prim demek değil. Yağlık zeytin üreticisine prim demek. Çünkü yağlık zeytini üreten zeytinini zeytin olarak satmıyor. Yağhaneye götürüyor. Presle yağını çıkartıyor. Sonra yağını, sanayiciye satıyor.
(4) Zeytin üreticisi, zeytinin yağını çıkartan yağhaneye KDV'sini ödüyor, "sıktırma belgesi" alıyor. Ne kadar yağ sıktırdığını belgeletiyor. Bu yağını sanayiciye sattığında "müstahsil makbuzu" kesiyor. Bir KDV daha ödüyor. Sonra tapusu, Ziraat Odası kaydı, sıktırma belgesi ve müstahsil makbuzu ile "sıktırdığı zeytinyağı kilosuna göre" hesaplanan primi "Ziraat Bankası"ndan tahsile çalışıyor.
(5) Acaba bu zeytinyağı primi denilen şey, Hazine'ye ne yük getirir? 1998/1999 ürün döneminde (önümüzdeki ürün dönemindeki verime benzer verimde) 170 bin ton ürün elde edildi. Bu ürünü elde eden üretici 84 bin ton ürün için prim talebinde bulundu. Demek ki, 2000/2001 ürün döneminde de prime konu olacak zeytinyağı ürünü 90 bin ton dolayında kalacaktır. Üreticiye talebi doğrultusunda 60 cent prim verilse 54 milyon dolar eder. Hükümetin düşündüğü gibi 28 cent prim verilse Hazine'ye yükü 25 milyon dolardır. Orta yolda 40 cent verilse, Hazine'ye 36 milyon dolar fatura çıkarır. İşte Körfez Bölgesi ve özellikle Ayvalık zeytinyağı üreticisi bunun peşinde. Onların hayatını 36 - 54 milyon dolar kurtaracak. Sadece onların hayatını değil, zeytin ağaçlarını da...
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr