Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YAZILARIMIZ "İnternet"e girdiğinden beri - Allah eksikliklerini göstermesin - dostlarımız, arkadaşlarımız, okurlarımız çoğaldı, ekranın başına geçen sevgisini, öfkesini, beğenisini, eleştirisini hemen iletiyor.
Bunlardan biri Cengiz Dinçoğlu, Amerika'dan "Sevgili Hasan Abi" diye lafa başlamış, konunun başlığını da atmış:
"Amerika'dan gözlemler"
27 yaşındaki bir Türk'ün gözlemleri bakalım nasıl, tabii özetle:
"İkibuçuk yıl önce Amerika'ya master yapmaya geldim. Bir yıldır da burada çalışmaktayım. İnsan, rahata çabuk alışır derler ya, burada da kurulmuş düzene alışmak da pek zor olmadı benim için.
Türkiye ile Amerika, düzensizlikle düzen arasında, çok büyük bir fark var. Burada insanlar yaptığı işi çok ciddiye alıyorlar. Yaptıkları işin niteliği hiç önemli değil. Gururla ve azimle en iyi şekilde işin gereğini yerine getiriyorlar. Ve biliyorlar ki, böyle yapmazlarsa bunun hesabını mutlaka biri soracak. Yahu bunu da boşversem, şu çiviyi de çakmasam, ne olur ya? diyemiyorlar. Bunun tersini yapan hiç mi yok. Var tabii ki, ama azınlıktalar."
* * *
KENDİ deyimiyle "İkibuçuk yıldır Türkiye gündeminden uzak kalan bir Türk" memleketten aldığı hangi haberlerle ilgileniyor.
"Bazı duyduklarım bana ters geliyor artık. Mesela, en son Meclis'te Çiller hakkında soruşturma için oylamada 3 milletvekilinin başkaları adına imza attığı tesbit edilmiş. Tamam, peki kim o milletvekilleri?
Bir milletvekilinin başkası adına imza atması çok büykü bir suç. Niye kimse bunu önemsemiyor? Kimbilir o milletvekilleri daha nerelere imzalar atıyorlar ve biz umursamıyoruz."
* * *
ACABA Türk insanı Amerika'ya gidince, Türkiye'de olağan sayılan bazı şeyleri, olağanüstü gibi mi görüyor?
"Geçen yıl annemleri ziyarete Türkiye'ye geldim. Babamın arabasının yıllık vergisini yatırmaya gittim. Şu anda miktarı hatırlamıyorum ama diyelim 112. 750 lira yatırmak gerekiyor. 113.000 lira verdim. Veznedar bana geri 250 lira vermedi. Niye diye sorunca bozuk olmadığını söyledi. 750 lira bozuk bulup, 1000 lirayı geri aldım. Bana, dünyanın en cimri adamıymışım gibi baktı."
* * *
PEKİ, Cengiz Dinçoğlu, bu kadar uzaktan, memleketiyle bu kadar ilgileniyor da, bazıları, Türkiye'de yaşadıkları halde ne düşünüyorlar?
"Ben 1993 Boğaziçi İşletme mezunuyum. Şu anda birçok arkadaşım iyi yerlere geldiler ve bayağı da iyi para kazanıyorlar. Geçenlerde biriyle konuşuyordum. Şöyle dedi:
- Yaa Cengiz, Türkiye'de paran varsa, aynı Amerika'daki gibi belki daha iyi yaşarsın. Bizim bulunduğumuz çevre öyle kapalı ki, bizi hiç bir şey etkilemiyor.
(Fildişi kulesinde yaşar gibi.) Arabama atlayıp işime gidiyorum, işten sonra akşam takıldığım yerler belli, konuştuğum insanlar belli, şehrin pisliği, sorunlar, insanların sefilliği vs. hiç bir şeyi görmüyorsun!
Güleyim mi, ağlayayım mı, bu da sanırım aydınların umursamazlığı."
* * *
ELBETTE, Amerika'da oturup bunları düşünüp söylemenin önemi bir başka da, çözüm ne, sorun bu...
Herkes gibi o da bunu düşünüyor:
"Çözüm nedir? Bilemiyorum. Yeni neslin çoğunluğunu bağımsız düşünüp, medeni bir şekilde tartışabilecek şekilde eğitmek ve de en önemlisi onlara hesap sormasını öğretmek belki. Fakat kendi çıkarını düşünen hiç bir politikacı bu fikre destek vermeyecektir."
* * *
AMERİKA'dan gözlemler!
Biz de buradan pek değişik görmüyoruz ki!
Ama Cengiz Dinçoğlu'nun şansı Amerika'da yaşamak, İnternet'e bakmazsa, Türkiye'den haber almazsa, Amerika'da yaşamanın tadını çıkarır.
Bizim o şansımız yok ki!
Ama Cengiz Dinçoğlu gibiler bunu yapamazlar ki!
Bir Türk, Türkiye'den haber almadan yaşayabilir mi?