Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YASSIADA denince, bizim kuşağın aklına hemen “Yüksek Adalet Divanı” gelir. Yüksek Adalet Divanı, “27 Mayıs darbesi”nin, müdahalesinin kurduğu “İhtilal Mahkemesi”dir, burada iktidardan düşürülen Demokrat Parti milletvekilleri, bakanlar, Başbakan ve Cumhurbaşkanı yargılanmış, Başbakan Menderes, iki bakan Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan bu mahkemenin kararıyla İmralı adasında idam edilmişlerdir.
*   *   *
“27 Mayıs”ı alkışlarla karşılayanlar bile, Yüksek Adalet Divanı’ndaki yargılamayı yadırgamışlardır.
Hele hele, bir ihtilal mahkemesinin bebek davası, don davası, köpek davası, cımbız davası gibi konularla uğraşmasını kabul edememişlerdir.
*   *   *
DİYECEKSİNİZ ki darbeyle devrilen iktidarın yargılanmasını kabul etmişler midir?
Elbette hayır!
Lakin dünya siyasi tarihinde bunun örneği vardır da, ihtilal savcısının mahkemede kadın donu sallamasını kabul etmek mümkün değildir.
*   *   *
TALAT Asal, Yassıada’da Menderes’in avukatıdır, o günleri anlatır.(x)
Peki, kadın donunun, bebek davasıyla ilgisi nedir?
Güya bu don, Menderes’in sevgilisinindir, kasadan çıkmıştır.
Bu bir ayıptır!
*   *   *
YA cımbız davası?..
O da nedir?
Örtülü ödenek dosyasında bir cımbız faturası bulunmuş, “İşte, sevgilisine örtülü ödenekten cımbız aldırıyor” lafı yakıştırılmıştır.
Talat Asal şöyle der:
“Cımbızı kim kullanır? Daha çok, kadınlar; hepsi arasında bir illiyet rabıtası kurulmak istenmiş, kurulmuş. Cımbız allanmış, pullanmış, gazetelerin manşetlerine, köşelerine yerleştirilmiş. Yazarların kalemlerinden kan damlamıştır.
Cımbız niçin alınmış biliyor musunuz?
Başbakanlığın aşçıbaşısına, tavuğun kıllarını temizlemesi için alınmış.”
*   *   *
YA köpek davası?..
Bu dava o devrin cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın davası...
Afganistan Kralı, Celal Bayar’a çok değerli köpek “Afgan tazısı” hediye eder.
Hayvana bir süre, devlet çiftliğinde bakılır, sonra Celal Bayar bu köpeği hayvanat bahçesine 20 bin liraya satar... Bu 20 bin lirayla da Musalar köyünde çeşme yapılacaktır.
Bayar, “Bunda benim ne menfaatim var?” diye sorunca, mahkeme başkanı şöyle der:
“Demokrat Parti hizmetlerine sarf edilecekse, dolayısıyla menfaatiniz var demektir. Hiç bir menfaatiniz yoksa, uzak yakın bir menfaatiniz yoksa, köpeği hayvanat bahçesine vermeliydiniz.”
*   *   *
YAKIN tarihimizin en ufak bir örnekleri bunlar.
Hiç olmazsa yazılıyor, bugün için neler yazılacak acaba... Ne köpek var, ne bebek var, ne de cımbız...
Çıkınla, takıyla da tarih yazılmaz ya!
Kala kala elde bir “gemicik” kalıyor. O da kayda değer mi?
Sayfalar tertemiz!
Pirüpak!
———————
(x) Doğan Kitap