Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünyanın neresinde olursa olsun...

Liderler eleştirilmeyi sevmez. Övülmekten özellikle hoşlanır.

Büyük başarıların mimarı olarak görülmeyi ister.

Alkış bekler...

Atatürk, bu konuda da farklı düşünür...

Büyük önder, 27 Ocak 1923 tarihinde İzmir Hükümet Konağı’nda halk temsilcilerine hitaben konuşurken kendisinin ısrarla övülmesine ve yüceltilmesine karşı şunları söylüyor:

“Baylar,

Bu başarılar yalnız benim eserim değildir ve olamaz. Bütün bu başarılar ulusun gücünün, inancının ve işbirliğinin sonucudur. Yiğit ulusumuzun ve seçkin ordumuzun kazandığı başarılar ve zaferlerdir…

Haberin Devamı

Baylar,

Bir ulus için, bir yurt için gerçek kurtuluş, esenli yaşayış ve tam başarı istiyorsak bunu hiçbir gün bir tek kişiden umup beklememeliyiz. Herhangi bir kişinin başarısı demek ulusun bir parçasının başarısı demektir. Bir ulusun başarısı ise o ulusun bütün güçlerinin bir arada birikip birleşmesiyle gerçekleşebilir. Eğer ileride böyle kazançlara ve başarılara ulaşmak istiyorsak hep öyle davranalım, hep öyle yürüyelim.”

HAYAT

Yönetmen Çağan Irmak, bir süre önce sosyal medyada konuşulan ve tartışılan konulara bakmış, şu kısa yorumu yapıyor:

“Okuduğumuz kitapları, sevdiğimiz şarkıları, gittiğimiz oyunları paylaşabilirdik oysa... Katilleri, tecavüzcüleri, hırsızları, manyakları, yargı haberlerini paylaşıyoruz, ‘mecburen ve çaresiz’!”

Ne acı?

Yazık, yok olup giden muhabbet dolu günlere…”

★★★

Usta yönetmen iyi hatırlatmış...

Biz gazete ve televizyon haberlerini izlerken sanıyoruz ki...

Hayat dediğimiz şey siyasetçilerin kavgaları, mahkemeler, hapisler, kara paracılar, rantçılar, mafya, kaçakçılar, orman yakıcılar, trafik magandaları, pisipisine ölümler ve benzer saçmalıklardan ibarettir

Çünkü haberler hep bu olaylarla dolu.

Oysa bir de sanatla, kültürle, edebiyatla, şiirle, sevgiyle, sohbetle, dansla, müzikle, kültürle sarmalanmış hayat biçimi var ki…

Biz onu pek hatırlamaz olduk.

BUTLAN

Hukukta eskiden beri var olan ancak çoğumuzun ilk kez duyduğu Butlan sözcüğünün anlamı nedir?

Merak eden olur diye yazalım...

Butlan, Türkçede “geçersizlik” veya “hükümsüzlük” anlamına gelir. Hukuki bir terim olarak, Butlan, bir şeyin yasal açıdan geçerli olmamasıdır ve bu, işlem ya da sözleşmenin hukuken hiç yapılmamış sayılmasıyla sonuçlanır.

Haberin Devamı

Kelime kökeni, Arapçadaki “batal” kelimesine dayanır. “Batal,” “geçersiz” veya “hükümsüz” anlamına gelir.

Batal sözcüğü dilimize battal diye girmiştir...

BASMAYIN

1945 yılında yayınlarından dolayı yargılanan ve bir süre hapis yatan muhalif gazeteci Sabiha Sertel, TAN gazetesindeki son yazısında İnönü hükümetine seslenerek şöyle demektedir:

“Demokratik bir memlekette tartışma tabii bir haldir. Sevildiğinden emin olan bir parti buna karşı tedbir almaya lüzum görmez.

Yapılan yayınlar eğer halkın isteklerini dile getiriyorsa tesir yapar. Eğer halkın düşüncelerine ve menfaatlerine aykırı ise zaten kendi kendine erir gider.

Siz gazetelerden değil halktan korkunuz...”

★★★

Özetle... Gazeteci halkın düşündüklerini yansıtıyorsa...

İktidarları kızdırır.

Eğer gazeteci boş şeyler yazarsa ne iktidar ilgilenir ne okur ilgilenir...

Haberin Devamı

TÜRK

Ekranda bir tartışma izliyoruz…

Ne zaman çekildiği anlaşılmayan video bantta CHP Milletvekili Tekin Bingöl katılımcılara zekice! bir soru soruyor:

- Türk ana babadan doğan çocuk Türk’tür, peki Kürt ana babadan doğan çocuk nedir?

CHP milletvekili bu sorunun cevabını bilmiyor demek…

Cevabı biz verelim:

- Kürt ana babadan doğan çocuk da Türk’tür…

Çocuk etnik olarak Kürt, milliyet olarak Türk’tür…

Anayasa böyle diyor…

Şu vekil olurken uyacağınıza yemin ettiğiniz Anayasa’dan söz ediyoruz…

KESİCİ

Bazı gazeteler adeta ağaç kesme bülteni gibi...

Her gün yurdun çeşitli yerlerinde kesilen ağaçları haberleştiriyorlar.

“Falanca yerde maden aramaları için 23 bin ağaç kesilecek...

Filanca yerde 50 bin ağaç kesilecek...!”

Hiçbir gazetede filanca yerde 1 ağaç dikilecek gibi bir haber göremezsiniz.

Merak ettik...

Türkiye’de “Ağaçkesen” soyadlı kaç yurttaş var?

Sayalım dedik sayamadık... O kadar çok...

“Ağaçdiken” soyadı da var.

Ancak ağaç diken soyadlılar ağaç kesenler kadar çok değil...

Bir insan neden “Ağaçkesen” soyadını alır.

Ve ömür boyu bu soyadı ile gururlanır?

Bendeniz anlamadım...

Odun kesen değil, ağaç kesen!

Yani yaş ağaca balta vuran...