Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eski dergileri karıştırın, başta “Akbaba”da şairlerin, edebiyatçıların, gazetecilerin ya da bu çevrelerin müdavimlerinin birbirlerine takılıp nasıl iğnelediklerini, şakayla karışık laflarını nasıl münasip yerlere gönderdiklerini okursunuz.
Çoktandır böyle şeyler okunmuyor. Herkes kendisini vatanı kurtarmakla mükellef saydığı için nükteye, şakaya, laf dokundurmaya itibar eden yok. Oysa Orhan Erkanlı, “Bu vatanı, vatanı kurtarmak isteyenlerden kurtarmak lazım!” derdi.
Kim yazmış bunları?
Biz yazmışız!
***
Mehmet Nuri Yardım “Tarihimizin Güleryüzü” adlı kitabına bu yazıyı almış:
Mesela Süleyman Nazif...
En sivri kalemli ve dilli yazarlardan biri, Allah kimseyi onun diline düşürmesin...
Bir gün Cağaloğlu’ndan vilayete faytonla inerken atlar tökezlemiş, Süleyman Nazif son anda düşmekten kurtulmuş, hem ağzını tutar hem de bağırırmış:
“Çabuk beni kuduz hastanesine götürün, dilimi ısırdım!”
İkdam gazetesinin kapısında genç birine rastlamış, “hayrola” demiş. Genç, “Ahmet Cevdet Bey’e çıkıyordum!” deyince itiraz etmiş:
“Oğlum, Ahmet Cevdet’e çıkılmaz, inilir.”
Bir sohbette, Süleyman Nazif’in hoşlanmadığı birinden söz edilince, ona yaranmak için “Alçağın tekidir!” denilince üstat itiraz etmiş:
“O, alçak değil, çukurdur, çukur! Çünkü alçağın, yükseğe göre farkı vardır, bu ise çukurdur, sıfır altıdır.”
***
Karikatürcü Cemal Nadir Güler’e bir okuyucu takılmış:
“Biz sizin karikatürlere çok gülüyoruz, ama sizin yüzünüz hiç gülmüyor!”
Cemal Nadir gülümsemiş:
“Ben nadir gülerim!”
***
Dursun Gürlek, Cağaloğlu’nda küçük bir kitapçıya girer, Şevket Süreyya’nın bir kitabını sorar:
“İhtilalin Mantığı var mı?”
Kitabevinin sahibi H. Cengiz Alpay başını sallar:
“İhtilalin Mantığı yok, ama Menderes’in Dramı var!”
Eskiler şöyleydi, şimdikiler böyle, demek haksızlık olur.
Geçenlerde Cumhurbaşkanı, Çankaya Köşkü’ne okur yazar takımından şair, romancı, bazılarını davet etmiş.
Davetlilerden biri “Adalet Ağaoğlu”ymuş, masanın yıldızıymış. Rahmetli Hüseyin Baş’a sormuşlar:
“Nasıldı?” diye.
“Adalet yerini buldu!” demiş.