Diyeceksiniz ki, hâlâ mı kafatasçılık?Hayır, bu "siyasal" değil, "bilimsel" kafatası ölçümü...Nasıl ölçülüyor?Şöyle:"Burnun ucundan kafanın arkasına kadar olan bölüm 155 mm, bir kulaktan öteki kulağa (kafanın üstünden) 182 mm geliyorsa, siz gerçek bir arı ırk ve saf Türksünüz."Hadi bakalım herkes bir "metre" kapsın, arkadaşıyla karşılıklı "kafatası ölçümü"ne başlasın, kim Türk, kim değil bilelim!Kafatası ölçmek bir hünerdir, öyle her önüne gelen, kafatası ölçüp "Bu Türk, bu değil!" diye hüküm veremez.Kulakları çınlasın, Yağmur Atsız, "Ömrümün İlk 65 Yılı"nda babası Nihal Atsız'ın insanların kafataslarını nasıl ölçüp, "Siz Türksünüz!", ya da "Siz Türk değilsiniz!" diye ayırdığını ince, zarif bir humor'la anlatır.***NİHAL Atsız'ın kafatası ölçme aleti büyükçe bir pergeldir. Bu aletin ayakları içbükeydir, sap tarafında da pergelin ayaklarına göre hareket eden gösterge vardır.Atsız, kafatasını ölçeceği kişiyi oturtur, önden, yandan iki ölçü alır, inci gibi el yazısıyla bir kâğıda geçirir, sayıları toplar, çıkarır, çarpar, böler karekökünü alır, sonra "Gereği düşünüldü" dercesine kararı açıklar:"Oooo, hanımefendi, en iyimser tahminlerimi bile fersah fersah aşacak ölçüde, neredeyse, saf bir Türksünüz, yüzde 98 virgül bilmem kaç..."Yahut da:"Hiç ummadığım kadar endişe verici... Siz aslen nereliyim, demiştiniz?"***YAĞMUR Atsız, babasının bu kafatası ölçme faaliyetine titizlikle ve on yıllar boyunca devam ettiğini anlatır.İşte bu yüzden de bilir bilmez herkesin ağzına "kafatasçı" olarak yerleşmiştir.Oysa, kafatası ölçen, pergele benzeyen o alet nedir bilir misiniz?Havsala aleti...Havsala her ne kadar insan zihninin kavrayış yeteneği anlamına gelirse de, biyolojik olarak kadın vücudunun "leğen" diye adlandırılan bölümünü belirtir. Doktorlar, gebe kadınların doğum sırasında bebeği büyük olursa birtakım sorunlara karşı bu "havsala aleti"ni kullanır, ölçüm yaparlarmış, tabii yirminci yüzyılın başlarında...***PEKİ, bu alet Nihal Atsız'ın eline nasıl geçmiş?Ölümünden kısa bir süre önce Nihal Atsız'ı manevi evlat edinen Dr. Rıza Nur'un mirasından...Bu aletin ne olduğunu da, kafatasıyla uzak yakın bir ilgisi bulunmadığını da iki kişi bilirmiş; biri Yağmur Atsız, diğeri de annesi...***VELHASIL, bugünkü deyimle, Nihal Atsız "Kafatası ölçüyorum!" diye milleti bir güzel işletmiş.Bugünkü kafatası ölçümcüsü, Prof. İşçan da "Nihal Atsız'ın kafatası ölçümlerini bilimsel bulmadığını" söylüyor.Tabii bunları bilseydi, böyle demezdi...Ne bilimseli, işletmenin âlâsı.————-(x) 20 Nisan 2006, 959. h.pulur@milliyet.com.tr TEMPO dergisinin o sayısı, ya elimize geç geçti, ya biz atladık; çok ilginç bir açıklama var, antropolog Prof. Dr. Mehmet Yaşar İşçan, Türklerin kafatası ölçüsünü veriyor...(x)
Özay Şendir
Futbolcu transferi değil terörsüz Türkiye
6 Temmuz 2025
Abbas Güçlü
Üniversite tercihi ve mezuna kalmak?
6 Temmuz 2025
Zeynep Aktaş
Bankalar atağa geçti endeks pozitife döndü
6 Temmuz 2025
Ali Eyüboğlu
Şehirde festival ve cezaevinde konser
6 Temmuz 2025
Güldener Sonumut
Almanya’nın sıra dışı nükleer hevesi
6 Temmuz 2025