Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

SAFA Önal, ortaokul arkadaşımızdır, arkadaş dediysek, öyle sabah akşam birlikte olduğumuz, şimdikilerin “kanka” dedikleri bir arkadaşlık değil, okul ve mahalle arkadaşlığı...
Safa Önal ve takımı, biz patlak topun ya da paçavradan sarılmış kâğıt topun arkasında koşarken ya da İngiliz okulunun bahçesinden kaçacak tenis toplarını gözlerken, onlar “kızların tadını” almışlardı. Akşamüzerleri biz “Barba”nın arsasından, kan ter içinde eve koşarken, “Safa ve Takımı”, “Işık”ın ya da “Terakki”nin kızlarıyla Rumeli caddesinde tur atarlardı. Biz eve gecikmenin ve eskiyen ayakkabının hesabını verirken, onlar herhalde kızların kulağına aşk şiirleri fısıldarlardı.
* * *
YARIM yüzyıl geçti, Safa Önal ile selam sabahımız hiç kesilmedi.
Biz Babıâli’ye girdik, o sinemaya, daha doğrusu birbirimizi oralarda bulduk.
O hem senaryo yazdı, hem yönetmenlik yaptı, dergi çıkardı.
Safa Önal’ın renkli yaşamına, uzaktan bakanlar kıskanırlar, güzel kadınlar, güzel kızlar, her akşam muhabbet sofraları...
Ama Safa Önal’ın kıskanılacak asıl yanı bu değildir. 353 senaryosu filme çekilmiş, 34 televizyon dizisinin senaryosunu yazmış, 24 filmi de yönetmiştir.
Safa Önal, dünyada, senaryosu en çok filme çekilen senarist olarak Guinnes Rekorlar Kitabı’na da girmiştir.
Safa Önal şöyle der:
“O insanlar benim istediğim gibi yürüdüler, benim istediğim gibi güldüler ya da ağladılar, benim istediğim gibi öldüler ya da yaşadılar.”
* * *
SAFA Önal’ın kitabının adı da tam ona uygun:
“Ne kadar gamlı
Bu akşam vakti” (x)
Safa Önal’ın renkli yaşamına özenenler, kıskananlar, önce onun duygularını bilmeliler.
* * *
İŞTE O’nun hayatından bir görüntü.
İlk eşiyle akşam Divan Bar’da buluşacaklardır. Evliliğin beşinci ya da altıncı yılı. Safa Önal eşine der ki:
“Ben saat altı buçukta barda olacağım, sen kaçta gelirsin?”
“Yedi buçukta gelirim!”
Hayır, Safa Önal’ın duyguları, eşinin biraz daha geç gelmesinden yanadır:
“Sen beş on dakika gecik!”
“Niye?”
Kadıncağız haklı olarak sorar değil mi?
“Niye gecikeyim!”
Çünkü Safa Önal’ın kafasında senaryo yazılıdır:
“Sen gecik ki ben seni merak edeyim!”
İster misin benden vazgeçti diyeyim.”
* * *
SAFA Önal kolay olunmuyor, aşka bakın, tutkuya bakın ve senaryoya bakın! Eşiniz gecikecek ki, siz telaşlanıp “Acaba beni bıraktı mı?” diye heyecanlanacaksınız!!!
Bizim rahmetli on beş dakika geç gelse, demediğimizi bırakmazdık, nur içinde yatsın.
—————-
(x)Nehir Söyleşi-Yasemin Arpa/İş Bankası Yayınları