Hilmi Gültay

Hilmi Gültay

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

1 Ekim, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1990 yılında alınan kararla Dünya Yaşlılar Günü olarak kabul edildi. Bu kapsamda her yıl aynı gün farklı etkinlikler düzenleniyor. 65 yaş ve üzerinde olanlar, geriatrik grup olarak ele alınıyor ve Dünya Yaşlılar Günü’nde onların sorunlarına vurgu yapılıyor.
Yaşlılık, doğumla başlayıp belirli bir zaman dilimi boyunca devam ediyor. Japonya, dünya üzerinde ortalama ömrün uzun olduğu ülkelerden biri. İnsanlar, burada yıllarca sağlık içinde yaşayabiliyor. Japonya’da her yeni doğan bebeğin yaklaşık seksen yıl ömrü olacağı belirtiliyor. Bu durum, telomerlerin kısalması ve kromozomların bölüşüme uğramasıyla meydana gelen, önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Yaşam süresi, son yıllarda tıptaki gelişmelerle artırılmaya çalışılıyor. Burada kişinin bilinçli ve özenli bir yaşam sürme isteği ve kararlılığı da önemli. Dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri de, ilacı hangi dozda aldığımız. Bu noktaya dikkat edilmesi, aşırı dozda kullanımın fayda getirmeyeceğinin bilinmesi gerekiyor.
Biyolojik sistemde karşılaştığımız olumsuzluklar ‘toksik etki’ olarak adlandırılıyor. Bu nedenle, yaşlı hastaların ilaçların yan etkilerinin ve toksik etki oluşumlarının kontrol altında olması gerekiyor. Çünkü, bu grupta polifarmasi uyumsuzluk gibi etkenler önem taşıyor. Yaşın ilerlemesi sürecinde de etkiler artabiliyor.

Haberin Devamı

Çaba gösterelim

Böylesi ortam ve şartlarda da, hafıza kaybı ile görme ve işitme duyularında bozulmalar, bunun sonucunda da aktivite eksikliği ortaya çıkabiliyor.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulunca, gereksiz yere reçeteli veya reçetesiz olarak ilaç alınmamasının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Halkımızın bu konuda daha bilinçli olması gerekiyor.

Stres faktörü de göz ardı edilmemeli. Birçok hastalıkta ve rahatsızlıklar zincirinde en büyük etken olarak stres öne çıkıyor.
Sağlıklı ve uzun bir yaşam için kendinizi kendi stresinizden korumalısınız!
Unutmayınız, dünyamız da yaşlanıyor. Bizlere düşen, mesleki ve toplumsal sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getirmeye çalışarak, mümkün olduğunca sağlığımıza dikkat ederek, stresimizi kontrol ederek yaşamımızı sürdürmek. Sağlıklı olarak yaşlanabilmek için bu konuda hepimiz çaba göstermeliyiz.