Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Seçimlere az kaldı. Artık partileri değerlendirebiliriz. Önce bu seçimlerin sürprizi Genç Parti’den başlıyoruz. Genç Parti’nin bu seçimlerde gösterdiği performans ve aldığı destek birçoklarını şaşırtsa da aslında bunu anlamak hiç de zor değil. Çünkü Türk toplumu öyle bir noktaya geldi ki, bu tür siyasi tepkiler artık normal karşılanmalı.
Yine de itiraf etmeliyiz ki; Genç Parti ilk kurulduğunda, yahut Cem Uzan ilk festivalini düzenlediğinde, alaycı bir tavırla, "işte bir maceracı daha" demiştik. Yanılmışız. Kampanyaları gerçekten çok etkiliydi. Toplumun belli bir kesiminde de ciddi destek bulmuş görünüyorlar.
Elbette bunda Cem Uzan’ın genç ve yeni olmasının büyük rolü oldu. Oradan oraya koşuşturan, zıplayan halleriyle Uzan dinamik bir izlenim verdi. Ve bu partinin ismiyle de örtüştü. Uzan’ın "bir daha fırsat verilmeyecek" diye her bağırdığında öfkeli yığınlar peşine takılıyor. Malum, toplum artık 60’lı yaşlarına dayanmış, ya da aşmış, partilerini başarısızlıktan başarısızlığa sürüklemiş, tabir uygunsa "pörsümüş" liderlerin inatla önüne sürülmesine tepki gösteriyor.
Uzan’ın tüm siyasi düzeni yerden yere vuran kampanyası yankı buluyor. Çünkü ülkemizde hemen her seçimde düzene tepki gösteren siyasal oluşumlar başarı sağlamıştır. 1950’de Demokrat Parti, 1973’te CHP hep bu tepkiyi dillendirmişlerdir.
Uzan’ın bol kepçe vaade dayanan kampanyasına yöneltilen eleştirilerin çoğu elbette haklılık taşıyor. Ancak hepsini tek kalemde popülizm olarak değerlendirmek doğru değil. Mesela yaptığımız hesaba göre, ilkokul çocuklarına dağıtılacak kitapların ücretsiz olması bütçeye önemli bir gedik açmıyor. Ama asıl sorgulanması gereken bu arada zengin çocuklarının da bedava kitaba kavuşması. Devlet kesesinden zenginlere de bedava dağıtmanın ne alem var ki?
Bir mali krizi henüz aştığımızı unutmamalıyız. Bu tür derin krizler derin yaralar açar. Sosyal adalet hasar görür. İşsizlik ve refah kaybı yoksul kesimleri umutsuzluğa sürükler. Çekilen acılar da siyasete yansır. Ve radikal söylemler destek bulur. Hele hele bu ülkelere, çekilen sıkıntıları göz ardı etmekle malum, IMF el attıysa tepkiler katlanır.
Genç Parti’nin IMF’ye karşı aldığı açık tavır da bu nedenle puan kazandırıyor. Anketler işsizler, en düşük ücretliler ve ilk defa oy veren yoksullar arasında Genç Parti’nin şansının yüksek olduğunu gösteriyor. Dikkat ediniz, Genç Parti’nin retoriğinde hem düzen muhalifliği var, hem de IMF düşmanlığı.
Nihayet Genç Parti’nin başarısının ardında müthiş bir medya desteği gözleniyor. Kurgulanan iletişim stratejisindeki ustalığa hayran olmamak mümkün değil. Net mesajlar, duygu yüklü belagat, tüm kanallardan hareket ve ücretsiz ziyafetlere kadar her şey!
Ancak yanılmayalım. Genç Parti saman alevine benziyor. Seçimlerde başarı sağlasa bile kalıcı olması beklenmemeli. Bu, olsa olsa, halk öfkesinin bir defalık sandığa yansıması olabilir. Barajı geçerse de aydın kesimde şaşkınlık, etkili toplumsal kesimlerde gerginlik yaratacaktır. Kısacası, asıl Genç Parti’ye bir daha fırsat verilmeyecektir.