Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2000 yılında her şey güllük gülistanken tarım pek parlak bir performans göstermemiş, yüzde 4ün altında bir büyüme sergilemişti. 2001 yılında krize girdiğimizde, her şey olumsuz giderken, tarım da olumsuz bir performans sergilemiş, yüzde 12den fazla küçülme gözlenmişti. Geçen yıl ihracata ve stok tazelemeye dayalı bir büyüme ortaya çıkarken ise, tarım da karınca kararınca katkı vermiş, yüzde 7.1lik büyüme göstermişti.Bu yılın büyüme hedefi yüzde 5. Tarımın yine olumlu katkı sağlaması bekleniyor. İşin sevindirici yanı, tarımda iyi gelişmeler beklenirken fiyatlar da yüksek seyrediyor. Oysa tarımın iyi gittiği yıllarda tarımsal ürünlerde piyasada fiyatlar düşer. Yahut da devlet tek fiyat belirleyiciyse fiyatları çok artırma gereksinimi duymaz. Çünkü hasat iyidir, köylüyü mağdur etmemiştir.Geçenlerde Devlet İstatistik Enstitüsü çiftçinin eline geçen fiyatları yayımladı. Buradaki veriler çok ilginçti.Alttaki tabloda da görüldüğü gibi, gerek geçen yılın aynı ayına göre, gerekse son 12 ayda tarımda fiyatlar yüzde 45 kadar artmış. Oysa toptan eşya fiyat endeksi bugüne değin yüzde 30 bile artmadı. Demek ki, köylünün veya çiftçinin eline enflasyondan fazla gelir geçti. Üstelik hasat da iyi olduğuna, yani miktar da fazla olduğuna, göre köylünün işi tıkırında.Ancak tarla ürünlerindeki bu reel refah artışını her alanda görmek mümkün değil. Bu iyileşme daha çok sebze ürünlerinde gözleniyor. Gerçekten bu yıl sebzeyi çok pahalı yedik. Meyvelerde de fiyat artışları yüksek olmuş, hayvancılıkta da. Ancak bu verilerin köylüyü hemen zenginleştirdiği sanılmamalı. Maliyetler de hızla artıyor. Üstelik tüketiciyi de zora sokuyor. Çünkü et fiyatları dünya fiyatlarının üstüne çıkarken, tarımsal ürünlerdeki fiyatlar da sürdürülemez düzeylere ulaşıyor. Önemli olan fiyatların hızlı artması değil, çiftçinin üretimini daha ucuza yapabilmesi. Ve tabii tarımdaki toplam karlılığın artması için verimin artırılması. Bu da çok kolay değil. Çünkü kökten bazı reformların gerçekleşmesi gerekiyor.Ülkemizde çiftçinin çoğunluğu tarla ürünü üretiyor. Sebze üretenler genellikle batıda ya da güneyde. Dolayısıyla tarımdaki bu fiyat artışından yararlanan nüfus hayli az. Ama yine de meyve, sebze üreten çiftçinin iki yıldır rahatladığını söylemek mümkün. Tarım önemli. Oysa tarımı yeterince tartışmıyoruz. Aslında hala milli gelirin yüzde 15ini tarım yaratıyor. Ve asıl önemlisi yarattığı istihdam gücü. Ülkemizde nüfusun hala büyük bölümü tarımla geçiniyor. Bu aynı zamanda şu da demek; nüfusun yarıdan fazlası milli gelirin yüzde 15i ile yetinmek zorunda kalıyor. % ARTIŞLAR Genel Tarla ürünleri Sebzeler Meyveler Büyükbaş hayvancılık Diğer hayvancılıkBir önceki yılın aynı ayına göre 45.4 29.7 68.9 43.8 51.9 25.612 aylık ortalamaya göre 44.4 42.3 17.7 55.8 44.7 39.4 hgunes@milliyet.com.tr