Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Samsun'da sorguladığımız konuları Ordu'da da araştırdık: Halk krizi neye yoruyordu, krizi aşabilme umudu taşıyorlar mıydı ve Anadolu siyasete ilişkin neler düşünüyordu? Önceki gün Samsun'da halkla görüşürken, ekonomi yönetimi de Ankara'da bankalarla sanayi kesimini yan yana getirmişti. Toplantı çok önemliydi, çünkü reel kesim felç olmuştu. Ordu'da da krizin etkilerini halka sorduk. Ancak halk krize girmeden derhal fındık konusuna girdi.
Ordu'da üreticiler fındığa verilen fiyata hayli tepkili. Açıklama öncesi piyasada 1 milyon 700 bin TL'ye yakın olan fiyat, Fiskobirlik'in açıklamasıyla derhal 1 milyon 300 bin TL'ye düşmüş. Birlik fiyatı yukarı çekeceğine, 1 milyon 400 bin TL'den alım yapmayı açıklamış. Üretici "Biz bir buçuk milyona bile razıydık. Bu fiyat geçen yıldan az" diyor. Bir üretici adeta haykırdı: "Bir dolara bir kilo fındık olur mu?" Kur böyle giderse ondan aşağıya bile olur ya, neyse!

Her şeyin farkındalar
Ordu'da neredeyse "Ekonomi eşittir fındık, destekleme fiyatı eşittir siyaset" olmuş. İktidarın temsilcileri bazı üreticilere fiyatın artmasına ekonomiden sorumlu bakanın engel çıkardığını söylemişler. Doğru mudur, bilinmez. Ancak üretici giderek aydınlanıyor. Çok yüksek fiyatın Gürcistan'dan ucuz fındık girmesine neden olduğunu biliyor. Ayrıca artan fındık üretim alanlarının Orduluyu dara soktuğunun da farkında. Üstelik bu yıl rekoltenin dünyada çok fazla olduğunu ve dış piyasalarda fiyatın geçen yıldan az olduğunu da biliniyor. Üretici Fiskobirlik'in de hala Sanayi Bakanlığı'na bağlı olduğu düşüncesinde. Patates gibi alternatif ürünler ise kaybolmuş, gitmiş. Ordu'da ekonomik kriz en çok esnafı vurmuş. Esnaf Odaları Başkanı "Şubattan bu yana yaprak kıpırdamıyor" diyor. Neyin bu krizi artırdığını halka sorduğumuzda ise son derece önemli bir yanıt geliyor: "Belirsizlik alışverişi sınırlıyor. Halk harcamıyor, yastık altı yapıyor". Esnafın önemli bir kesimi dükkan boşaltmaya başlamış. Kiralar diğer kentlerdeki gibi hızla düşüyor. Esnaf Bağ -Kur'a para ödemeye başlasa bile sağlık hizmetinden hemen yararlanamıyormuş... Dövizle kirada olanları devalüasyon müthiş dara sokmuş. Bankalardan alınan tüketici kredilerinin geri ödenmesi de sıkıntı yaratıyormuş.

Halk krize duyarlı
Gerek Samsun'da, gerekse Ordu'da görülen manzara halkın krize çok duyarlı olması. Halk krizi iki nedenden birine yoruyor. Siyasetçilerdeki çürümüşlük ve beceriksizlik, ya da yanlış ekonomik politikalar. Halk politikaların yanlışlığını söylüyor da neyin yanlış olduğunu söyleyemiyor. Çünkü uygulanan politika anlatılmıyor.
Samsun'da döviz kuru ile tepkiler çok canlıydı. Dalgalı kura, bir benzetmeyle, "Merkez Bankası çeksin şu azgın atın dizginlerini" diye karşı çıkanlar veya "Bu dalgalı kur bizimle dalga geçiyor" diyenler Ordu'da yoktu. Hatta Samsun'da "Dövizi yasaklayalım" diyenler bile vardı. Oysa Ordu'da varsa yoksa fındık tartışıldı. Buradan da anladık ki, kriz, sanayisi olan veya ticaretin gelişmiş olduğu yerlerde daha derin etkiler bırakıyor.