Güneydoğu Asya krizinden sonra sıcak para denilen ve ülkeye çok kısa süre için gelen sermaye hareketlerinin zarar verici etkileri anlaşılmaya başladı. IMF de bundan ciddi dersler aldı. Önceleri her türlü sermaye hareketlerinin serbestliğini savunan IMF, genel olarak sabit kur sistemlerine mesafeli hale geldi. Ayrıca bu tür hareketlerin kur üzerindeki olumsuz etkileri görüldüğünden, IMFdeki çoğu iktisatçı artık Tobin vergisi denilen ve girişte alınan vergilerden yana hale geldi.Sıcak para çok kısa vade için faizi yüksek olan ülkeye giriyor. Ve girerken kur düşüyor, faizler gevşiyor. Bu da olumlu bir gelişme olarak algılanıyor. Çünkü genellikle bu ülkelerin ciddi boyutlarda kamu borçları oluyor. Borcun finansmanı da kolaylaşmış oluyor. Ama bu etkiler geçici oluyor. Çıkarken ise geride ciddi bir hasar bırakıyor. Aniden birdenbire, şu veya bu bahaneyle, karını aldıktan sonra sermaye çıkmaya kalkınca, hem kur çok yükseklere fırlıyor, hem de faiz. Tıpkı çekirge sürüsü girmiş bir tarla gibi geriye bir harabe bırakıyor. Bu nedenle paranın çok kısa vadede girmesi istenmiyor.Yanlış anlaşılmamalı. Sıcak paraya tamamen karşı olmak değil bu. Sermaye hareketlerini engellemek ise hiç değil. Bu sadece vergilerle para girişlerinin vadelerinin düzenlemesi anlamına geliyor.Öte yandan, IMF vergilerin çıkışlarda değil, girişlerde kesilmesini istiyor. Çok da haklı. Çünkü çıkış vergisi cezalandırıcı olabilir. Oysa girişte ödenecek vergi hem belli bir süre kalmayı zorlayabilir, hem de getiri tahmininin bu vergiye göre yapılmasını sağlar.Gelelim bize. Ne yazık ki, Derviş bu önerisinde geç kaldı. Çünkü son birkaç aydır ciddi miktarlarda sıcak para girdi bile. Üstelik giriş bu ara o kadar yoğun ki, konulan verginin belli bir yüksekliği aşmadığı takdirde düzenleyici olmasını beklemek çok güç. Ama yine de bir an önce bu verginin yürürlüğe konulması gerekiyor. Gözlenen bu yoğun giriş, yüksek reel faizlerden kaynaklanıyor. Malum, faizlerle enflasyonu düşürmeye çalışıyoruz. Enflasyon ve reel faizler makul bir düzeye indiğinde, sıcak para da soğumuş olacak.Nihayet açıkça belirtelim; genellikle dalgalı kurun bu tür vergilere gerek bırakmayacağına inanılırdı. Çünkü sıcak para girerken değer kazanan ulusal para, çıkarken değer kaybeder, bu esnemenin sıcak parayı düzenleyeceği sanılırdı. Oysa bunun böyle olmadığı ve belli bir süre sürdüğü takdirde, dış ticarete zarar verdiği gözleniyor. İthalat patladı. İhracatın da bir süre sonra aksayacağı görünüyor. Arz ve talepte gözlenen bu zaman uyuşmazlığı sorunu çok önemli. Kurun her şeyi dengelemeyeceğini bazı meslektaşlarımızın öğrenmesi gerekiyor.Özetle, Dervişin önerisi ciddiye alınmalı. Gecikse de değerlendirilmeli. hgunes@milliyet.com.tr Geçenlerde CHP İstanbul milletvekili Kemal Derviş önemli bir öneride bulundu ve yurda giren sıcak paraya vergi konulmasını istedi. Bu öneri finans kesiminde hayli tepki toplasa da, Dervişin çok iyi yetişmiş ve uluslararası deneyimi olan bir ekonomist olduğu unutulmamalı.