Bundan dört yıl önce euro kaydi para olarak çıktığında değer kazanacağı sanılıyordu. Aksi oldu. Daha doğrusu ABD ekonomisindeki parlak trend doları hızla yukarı çekince euro gölgelendi. Daha sonra euronun nakit olarak işleme girmesiyle değer kazanacağı bekleniyordu. Ancak bu da olmadı. Ta ki Amerikan ekonomisindeki dalgalanma ve Irak savaşının ufukta görünmesine dek. Şimdi dalga tersine dönmüş görünüyor. Euro değer kazanıyor.
Euronun nakit olarak işlem görmesine dek ne denli güçlü bir para olacağı bilinmiyordu. Şimdi ise biliniyor. Bir başka bilinmeyen nokta ise euronun hangi ülkelerde daha çabuk egemen olacağıydı. Gerçi bir ülke bir para birimini resmi hale getirince artık başka bir beklenti düşünülemez.
Eurounun hangi ülkede daha fazla bulunduğu ise birkaç etmene birden bağlı. Mesela ekonomi büyüklüğü. Gerek nüfusu, gerekse kişi başına geliri itibariyle Almanya Avrupa’nın en büyük ekonomisidir. Euronun en egemen belirleyicisi Almanya’dır. İkinci sırada Fransa ve İtalya gelmektedir, ki bu ekonomiler de gayet büyüktür. Eğer İngiltere de euroyu resmi para birimi olarak kabul etseydi, belki ikinci sırada İngiltere gelecekti.
Euronun kullanımını etkileyen ikinci etmen paranın dolaşım hızıdır. Para hızla dolaşıyorsa, tedavüldeki miktar azalır. Çünkü nihayet para elden ele dolaşmaktadır. Bu da para talebiyle doğrudan ilintilidir. Bu durumda sıralamadaki üst ülkelerde paranın dolaşım hızının diğer ülkelere göre daha yavaş olduğu anlaşılmaktadır.
Üçüncü etmen ekonomik büyümedir. Hangi ülke daha hızlı büyüyorsa o ülkede para hacmi artar. Çünkü para talebi daha fazladır.
Ve nihayet akla gelen bir başka etmen enflasyondur. Enflasyon arttıkça para da artar, çünkü nakit ihtiyacı da çoğalır.
Yukarıdaki tabloda da para birimlerinin dağılımı görülüyor. Dikkat edilirse, küçük para birimleri daha yoğun kullanılıyor. 1 ve 2 euro gibi büyük birimler ise toplamın sadece yüzde 15’ini bulmuyor. Gerçi bu rakamlara kağıt paralar dahil değil. Ama bu yapı ekonomide fiyat duyarlılığını gösteriyor.
Para birimlerinin giderek daha büyümesi hiç kuşkusuz enflasyonun artma eğilimini gösteriri. Euro bölgesindeki bu yapı ters yapı ise bunun aksi yapısını gösteriyor.
Türkiye’ye gelince. Kimileri euroyu resmi para birimi olarak sayalım dese de, önce doların egemenliğinin kırılması gerekiyor. Sonra da ekonomik istikrarın sağlanması. Zaten ikincisi sağlansa mesele kalmayacak.