Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu dönemde Blair başbakanlığı bırakacak. Daha henüz elli yaşını devirmiş olan bu siyasetçinin kendisini emekliye ayırması gerektiğini düşünmesi çok anlamlı. Üstelik partisini üç kez iktidara taşıdıktan sonra! Bu seçimlerin üç sonucu var. Birincisi, sol kendini yenileyebilince gücünü koruyor. İşçi Partisi'nin seçmen tarafından ulusal sağlık hizmetinin iyileşmesi, suç oranının azaltılması, eğitim ve sosyal güvenlik reformu gibi konularda, yani refah devletinin sürdürülmesi konusunda rakiplerine göre daha başarılı ve güvenilir görülmesi göz ardı edilmemeli. İkincisi, bu seçimlerde Blair çok ciddi ölçüde medya ve iş âlemi desteği sağladı. İngilizlerin bilinen güçlü ve ciddi muhafazakâr yayınları The Times, The Economist, kararlı biçimde Blair'i destekledi. Hatta The Sun gibi tabloid basın bile ilk defa ona açık açık destek verdi. Bu da iş âleminin ekonomik politikaların değişmesini istemediğini gösterdi. Gerçi muhafazakârlar da benzer politikaları sürdüreceklerdi, ama uygulama konusunda artık Blair-Brown ikilisinin maharetine güven tam. İngiltere'de seçimlerin Blair tarafından üçüncü kez kazanılması çok önemli. Böylece İngiliz siyaset tarihinde pandülün sallanışı sistemi (swing-of-the-pendulum) artık bozulmuş oluyor. Her sekiz yılda bir iktidar genellikle değişirdi. Thatcher'ın ardından, Blair de bu kuralı kırmış oldu. Belki Blair epeyce tüy döktü ve oy kaybetti, ama tıpkı Thatcher gibi o da tekrar başbakanlığı elde etti. Yukarıdaki grafikte son dokuz yıldır İngiliz ekonomisinde kişi başına ortalama gelirin yüzde 2,5 arttığı ve bunun tüm Avrupa, ABD ve Japon ekonomilerinden yüksek olduğu görülüyor. Üstelik en istikrarlı (oynaklığın düşük olduğu) büyüme de bu ekonomide. Şu anda İngiltere'de kişi başına düşen gelir, Almanya, Fransa veya İtalya'dan yüksek. Ve bu Blair zamanında elde edildi.Aşağıdaki tabloda ise son dört yıldır bütçe ve kamu dengelerinde bir miktar sarsılma olduğu gözleniyor. Seçimlerden sonra kaçınılmaz olarak sosyal güvenlik primleri yükseltilecek. Ancak Avrupa'nın en düşük işsizliğinin İngiltere'de olduğu da gözden kaçmamalı. Kamu hizmetlerinin reformu ve güçlü ekonomi yönetiminin yanı sıra seçimlerin doğru zamanlaması da çok önemli. Blair, erken seçime giderek ve savaş karşıtlarına da "oyları bölerseniz yine savaş yanlısı muhafazakârlar iktidara gelir" taktiğini başarıyla sürdürerek başarı sağladı. Nihayet, Blair'in koltuğunu bırakma taahhüdü çok etkili oldu. Kısacası Blair, İngiliz siyaset tarihinde solun başarılı bir dönüşümcüsü olma unvanını fazlasıyla hak etti. hgunes@milliyet.com.tr