Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kampanya başlayalı üç hafta oldu. Sakin biçimde izliyoruz. Halkın, özellikle politikacı ve işadamlarının tepkisini gözlüyoruz. Ancak siyasetçiler bizi yine hayal kırıklığına uğrattı. Pek duyarlık göstermedikleri görülüyor. Oysa bazı işadamları ve yurttaşlar karınca kararınca maddi katkılarıyla duyarlı olduklarını gösterdiler. Bu da siyasetçilerimizin sivil inisiyatiflere ne denli kapalı olduğunu, toplumun gerisinde kaldığını gösteriyor. Okul çağına gelmiş 570 bin kız çocuğu okula gitmiyor. Az değil. Gitmesi gerekenlerin dörtte biri bile okulda değil. En gelişmiş illerde bile kız çocuklarının ancak üçte biri liseye gidiyor. Karabük başta, Tunceli, Ankara ve İzmir buna örnek. Kızlarını okutmayan iller ise Çankırı, Gümüşhane, Isparta ve Sakarya. Çok çeşitli nedenler sıralanıyor: Özellikle Doğu Anadolu'da Türkçe bilinmemesi, parasızlık, yakında bir okulun bulunmayışı, uzakta olanın da kız yurdunun olmayışı, babaya, özellikle tarlada, lazım olması, vs. Şırnak ve Ağrı'da kızların sadece yüzde 5'inin ortaöğrenime gidebildiğini anımsatalım. Hadi Şırnak'ta yoksulluk ve yoksunluk buna neden olsun. Ya Çankırı, Gümüşhane, Isparta ve Sakarya'ya ne demeli. Bunlar Türkiye'nin yoksul illeri arasında değil. Demek ki başkaca etmenler var. Akla geri kafalılıktan başka bir şey gelmiyor.Babam profesördü. Babam evde eşitlik tartışmalarımızda, babası ilkokul mezunu olan kişiye karşı doğuştan avantajlı olduğumu hatırlatırdı. (Haklı çıktı.) Bırakın o doğuştan eşitsizliği, bari çocuklarımıza eşit fırsat verelim. İki kız babasıyım. Ancak araştırmalar babalardan çok, eğitimli annelerin çocuklarını okutmakta daha gayretli olduğunu gösteriyor. Kızların yüzde 95'inin ilkokula yollanıp daha sonra sadece yüzde 5 ya da 10'u liseye yollanıyorsa, bir şeyler yanlış ya da eksik demektir. Eğer aileler oğullarını ortaöğrenime yolluyor, ama kızlarını yollamıyorsa, ya da devlet zoruyla kızlarını ilkokula yolluyor ve sonra okuldan alıyorsa, henüz Avrupa Birliği hayaline kapılmamamız gerekir. Çünkü Avrupa'da kızlar erkeklerle eşit tutulur. Bırakın kadınların milletvekili olmasını, hâlâ yarısı okuryazar bile değil. Şırnak'ta her üç kadından ikisinin okuma yazması yok: Tam bir yüz karası doğrusu! Oysa erkeklerde bu oran yüzde 90'ı aşıyor. Uygar bir dünyanın parçası olmak için verilecek en önemli mücadele Batı'nın bizden her talep ettiğini kabul etmek değil, ancak o uygarlığın gereklerini yapmaktır. Bu da başta aydınlık bir toplum ve fırsat eşitliğini gerektirir. hgunes@milliyet.com.tr Milliyet'in benim de doğum günüm olan 23 Nisan'da başlattığı "Baba Beni Okula Gönder" kampanyası çok önemli. Özellikle, bir sivil inisiyatif niteliği taşıması nedeniyle. Bu kampanya, toplumsal sorumluluk duygusu içinde, devletin güdümü dışında, tüm toplumsal kesimlerin katılımını amaçlıyor. Ayrıca, ülkemizin en önemli iki sorununa birden parmak basıyor. Biri, eğitim düzeyinin yükselmesi. Diğeri de kadın-erkek eşitliğinin aranması.