Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gerçekten spekülasyon yapılan hissenin başkalarından önce alınması gerekir. Fakat sonra herkes almalıdır ki, fiyat şişsin. Tüyo verilen hisseler de büyüklerin önceden aldıklarıdır. En "masumane" ayak oyunlarından biri de budur. Bir ötesi spekülasyondur. Bir söylenti ile fiyat şişirilir, sonra eldeki mallar boşaltılır. Vagona son binen pahalı aldığı hisse ile baş başa kalır. Sonra "bu fiyattan satmam" diye aylarla bekler. Faiz de alamadığından zarar büyür.Manipülasyona gelince. Şirketin halka açıklık oranı düşükse, bir yatırımcı belli miktardaki alımlarla hissenin fiyatını şişirebilir. Vagona son binen küçükler yeterince satıcı bulamayınca pahalı fiyattan satın almak zorunda kalır. Genellikle şirket sahipleri bu yolla borsadaki şirketlerinin hisselerinin fiyatlarını kontrol eder. Zaten ne olup ne biteceğini de önceden kendisi bilir.Yaz başında IMFde bir araştırma yayımlandı. Julan Du ve Shang - Jin Wei isimli iki araştırmacı "içeriden bilgi almaya" (insider trading) dayalı işlemlerin borsadaki etkilerini incelemiş. Ancak baştan kritik bir ayrımı da yapmışlar. İçeriden bilgi alan kişi eğer doğrudan bu şirkete ortaksa veya şirkette çalışıyorsa bu suç oluyor. Fakat bilgi içeriden sızıyorsa, ama doğrudan yararlanma olayı yoksa suç sayılmıyor. Kısacası "bilgi sahibi olmak" ile "faydalanmanın" birlikte olması gerekiyor.Manipülasyon, spekülasyon gibi davranışlar borsada gereksiz oynaklıklar yaratıyor. Malum, bu da küçük yatırımcıyı ürkütüyor. Du ve Weinin araştırması içeriden bilgi almanın da aynı etkiyi yarattığını gösteriyor. Ancak bunun mekanizması hakkında net bir bilgi verilmiyor. Kamuya açık olmayan bilgi ilk kez sızdığından beli bir oynaklık yaratması normal. Öte yandan, üretim teknikleri elveriyorsa yöneticiler borsadaki oynaklığa bağlı olarak şirketin performansının değişmesini sağlayabiliyor. Bu ise aksine oynaklığı azaltıyor.Araştırmacılar 50 ülke içinde Rusya, Venezüella, Çin, Hindistan ve Meksikada içeriden bilgiye dayalı borsacılığın yaygın olduğunu, Danimarka, İngiltere, Singapur ve Amerika gibi ülkelerde ise daha nadir olduğunu gözlüyor.İşin ilginç tarafı, içeriden bilgi borsacılık aslında teşvik ediliyor. Mesela Batıda her yıl üst düzey yöneticilere hisse opsiyonu veriliyor. Böylece yöneticiler ellerindeki bu hisselerin borsadaki performansını izlemeye başlıyor. Hatta satma olanakları doğduğunda, ne zaman satacaklarını da bildiklerinden daha fazla kar ediyorlar. Yahut uygun zamanda ek alımlarla servetlerini büyütüyorlar. Kısacası, sistem de onları kötü yola itiyor.Ancak içeriden bilgi alarak borsacılığa gelinceye kadar ülkemizde daha nice haksız kazanç yolu var. hgunes@milliyet.com.tr Borsa çıkarken herkes birbirine sormaya başlar. Büyükler çoktan mal almışlardır. Küçükler ise trenin son vagonuna binmeye çalıştıklarından "tüyo" arayışına girerler. Ne alacaklarını bilmezler. Tek arzuları yükselişe takılıp para kazanmaktır. "Şu hisseyi al. Kimseye de söyleme, ama çok iyi gidecek" dendiğinde ise uçarlar. Böylece onlar da zengin olacaklardır.