Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Irakta istikrarı sağlayamayan Amerikalıların yardım arayışına doğru Müslüman ülke yardımcı olmuyor. Çünkü dindaş bir toplumun ülkesinde işgalci sayılan bir güçle hareket etmek istemiyor. Öte yandan, etnik yapısı tam bir keşmekeş içinde olan Irakın üniter yapıya kavuşması giderek zorlaşıyor. İşte böylesi bir ortamda Türkiye Iraka göndermeli mi? Emin değiliz.Genelkurmay Başkanı "sıfır risk bir şey kazandırmaz" diyor. Hatta Özkök Paşa Irakta bulunmadığımız takdirde nelerden olabileceğimizi ima ediyor. Gerçekten Irakta bulunmamanın riskleri var. Birincisi, Irakta istikrarsızlık artar ve ülke bölünürse, Türkiyenin de ulusal bütünlüğü riske girer endişesi var. Türkiyenin devrede olması gerektiği, böylece ABD ile müzakere gücünün korunması savunuluyor. Doğru. Ancak yine de bu bir garanti değil. Kaldı ki, Irakın bölünmesiyle Türkiyenin ulusal bütünlüğü tehlikeye girecekse, bu risk her zaman var demektir. Oysa bizce Türkiyenin ulusal birliği son derece sağlamdır. Endişeye de gerek yoktur.Irak daha fazla karışırsa, bu istikrarsızlık Türkiyeyi de etkileyebilir, diye düşünülüyor olabilir. Ancak unutulmamalı; Türkiyenin tek başına bölgede bu denli yetkili olmasına da izin verilmeyecektir.Bazıları Türkmenleri bahane ediyor. Ordumuzun Kerkük Türklerinin otoriter baskıdan ve şimdi de terörden kurtarılması için bölgeye girmesini istiyor. Ancak ABDnin bize gösterdiği konuşlanma bölgesinin Kerkük ile hiç ilgisi yok. Bu nedenle bu da doğru değil.Olaya tersten bakmakta yarar var. Amerika Türkiyeyi orta Iraka yerleştiriyor. Acaba ABDden talep gelmeseydi, Türkiye yine Orta Iraka girmek ister miydi? İstemezdi. O halde bu askeri konuşlanma, kendi çıkarlarımızla değil, ABDnin çıkarlarıyla örtüşüyor.Sadece bir Kürt devleti kurulmasın, ya da KADEK örgütü ABD güçleri tarafından sıkıştırılsın diye Iraka girmek de riskli olabilir. Çünkü Irak giderek karışmaktadır ve ABDnin de kafasında kısa vadede sonuç verecek bir çözüm yoktur.ABDnin Türkiyeye vereceği hibeye gelince. ABD, yardım bile talep etmediği İsraile ve Mısıra çok daha büyük mali yardımlarda bulunmuştur. Dolayısıyla mali yardımla, askeri destek arasında bir bağ kurulması da doğru değildir.Irak artık bir askeri bataklık haline gelmektedir. Bu nedenle Iraka asker göndermek çok risklidir. Her şeye rağmen yollanacaksa da, risklerin iyi hesaplandığı, indirgendiği ve her türlü önlemin alınarak, her türlü maddi çıkarın kotarıldığı bir çıkartma organize edilmelidir. Doğru; sıfır risk, sıfır getiri sağlar. Ama getirisi düşük ve aşırı riskli bir yardım da irrasyoneldir. hgunes@milliyet.com.tr Hükümet yine Iraka asker gönderme telaşına girdi. Mart ayında da hükümet Meclisten Iraka asker gönderme yetkisi istemiş, ancak aynı tezkerenin içine topraklarımızda yabancı asker barındırma izni istediğinden tezkere reddedilmişti. Belki Amerikalılar o zaman Türkiyede bulunma izni istemeselerdi, tezkere reddedilmeyebilirdi. Mesela o ara CHP Genel Başkanı Baykal bile Türk askerinin Kuzey Irakta bulunmasından yanaydı.